İçinde bulunduğumuz internet çağında sosyal medya kitlelerin vazgeçilmezi haline gelmiş. Ancak herşeyde olduğu gibi sosyal medyanında iyi yanları olduğu gibi kötü yanlarıda var. Her gün birçoğmuz nice saatlerimizi bilgisayar başında harcıyoruz.
Facebookta kayıtlı Doğubayazıt´lı üye sayısı Doğubayazıt nüfusunun iki katını aşmış durumda. Bu oran Twitter´da çok daha az. Anlaşılan Doğubayazıt´lılı daha Twitter ile pek fazla haşır neşir değil.
Saatlerce bilgisayar karşısına dikilenlerin çoğu asosyalleştiğinin farkında bile değil. Baş ağrısı, göz hastalıkları, bel ağrıları vs. Sağlık sorunlarıda ekstrası!
Geçen gün bir arakadaşımla karşılaştım. Hal hatır sorduk. Hanım, çocuklar nasıl diye sorunca;? Valla Murat´çım akşam daireden çıkıp eve gidiyorum. Hanımı Tv´nin karşısında dizi izliyor buluyorum. Dönüp bakmadan el işaretiyle ?Yemek mutfakta hazır? diyor.
Diziler genelde 11.30´dan önce de bitmiyor. Oğlumda masa üstündeki bilgisayara kurulmuş, ondanda selam yok. Kız da elindeki telefondan dalmış faceye. Kimse birbiriyle konuşmuyor. Bende ya mecburen hanımın izlediği diziyi izliyorum, ya kahveye çıkıyorum ya da yatıyorum. Anlayacağın çocuklarla pek görüşemiyoruz. (Gülümseyerek) selamını söylerim duyarlarsa artık..!? dedi.
İletişim birçok ailede aile içi iletişimi öldürmüş. Sosyalleştiğimizi sanarken habire asosyalleşiyoruz.
Sosyal medyada yazdıkları yazılar yüzünden mahkemelik olanların sayısı da almış başını gidiyor.
Hemen hemen herkesin iki tane facebook hesabı var. Bu oran bazılarında 3-4´e kadar çıkabiliyor. Çakma isimlerle hesap açanların haddi hesabı yok. Onun için facebook´ta Doğubayazıt´ta nüfusunun üç dört katı Bayazıtlı var.
Genelde bekarlar çapkınlık, evlilerde aldatmak için açıyor hesabı. Boşa geçirilen vakitler, lüzümsuz yazılar, resimler ve videolar derken, Sosyal medyada ünlü olma çabası başlıyor.
Sosyal medya yüzünden toplumda öyle bir anlayış oluştu ki, herkes giydiği, yediği, içtiği, gezdiği, yaptığı herşeyi paylaşıyor.
Balkonda çay keyfi, mutfakta karpuz keyfi, odada kavun keyfi vs. Ailece eşofmanlı oturmuşlar birinin sırtı açılmış, öbürü bacaktan frikik vermiş. Umurlarında mı dünya. Koy fotoğrafı faceye dostlar pazarda görsün...
Birde kendi kimliği ile bilinç altındaki gerçek düşüncesini söyleyemenlerin açtığı sahte hesaplar var. Bunlar çapkınlık, aldatma vesairesinin yanında genelde siyasi düşünceleri için ona buna saldıran tiplerdir.
Hele Doğubayazıt dışında yaşayanlar kraldan çok kralcı yazıyorlar. Yarın sokakta rastlayıp utanacağı ya da önünü kesip hesap soracak biri olmayacak nasıl olsa.
Bu tipler pervasızca ırkçı bir zihniyetle kin ve öfkelerini kusarak toplumu karıştırmaya çalışanlardır.
Bursa´dan, İstanbul´dan, Yalova´dan veya İzmir´den atıp tutuyor. Sosyal sitelerde herkese söylemediğini bırakmayan bazılarına da en ufak eleştiri geldiğinde de ?Yerini söyle gelip dağıtırım? diyen tahammülsüzler var.
Sosyal ağlara çok fazla zaman ayırıp sürekli yazanlar konuşmaya hasret kalıyor. Konuşma ihtiyacını karşılamayanlar gün geçtikçe yalnızlaşıyorlar.
Günde 4-5 saat hatta daha fazla zamanını facebokta harcayanlar var. Her şeyin fazlası zarardır. sosyal medyaya çok fazla takılmayınız. Sosyal yaşantınıza daha çok zaman ayırın.
Ölçülü kullanıldığında elbette iyi yanlarıda var sosyal medyanın. Örneğin bir dostun vefatını, hastalığını, düğününü, nişanını bu sayede çabucak öğrenebiliyoruz.
Bir hastaya kan lazım olduğunda hemen kitlelere ulaşabiliyoruz. Eğitim alamayan pek çok genç, sosyal medya üzerinden bu bilgilere sahip olup kendilerini geliştirebiliyorlar. Yeni iş imkanları yaratılabiliyor ve bazen iş te bulunabiliniyor.
İnternet sayesinde dünya küçüldü. Herkes bu sayede konuşabiliyor. Herkes bu alanda konuşma hakkı buluyor. Kitleler bazen bu şekilde deşarj olabiliyorlar. Yıllardır birbirini göremeyen akraba ve dostlar internet ortamında birbirlerini görebiliyorlar.
Birde kadın olup ta erkek olarak hesap açanlar ile erkek olupta kadın olarak hesap açanlar var. Sosyal ağlarda saygı değer insanlar olduğu gibi problemli sapık tiplerde var.
Onun için herkes çocuğunun kimlerle arkadaş olduğuna, kimlerle konuştuğuna dikket etmeldir. Eskiden ?Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim? diye bir söz vardı. Şimdi ?Bana fecani söyle sana kim olduğunu söyleyeyim?e dönüştü.
Eskiden sorunlar karşısında bir bilene, okumuşa, mollaya veya şıh´a soralım vardı, şimdi şıh google herşeyi cevaplıyor.
Ancak google´de ne kadar doğru bilgilendirmeler var ise de o kadarda yanlış yönlendirlemeler mevcut. Özen gösterelim, dikkatli olalım.
Araştırmalar sosyal medya ile birlikte aldatmalar, boşanmalar ve cinayetlerinin arttığını söylüyor. Çağımızda artık dağ köyündeki Cimşit´te cepten faceli, şehirdeki Şahmat bey de faceli.
Herkes birbirini rahatlıkla bulabilme imkanına sahip. Falanca senin fotoğrafını neden beğenmiş diye kıskançlık krizine giren eşler sevgililer arken bu alemde, benim paylaşımımı beğendi benimle çıkmak istiyor diyerek ona buna sarkıntılık yapanlarda var.
Sanal alem yüzünden eşini çocuğunu bırakıp başkasına gidenlerde var bu alemde, face sayesinde hayatının aşkını bulduğunu söyleyenler var.
Velhasıl bu alem bir başka alem.
Gerçekle hiç benzeşmiyor. İşsizler, iş adamı, dullar bekar kız´dır bu alemde...
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Ağrı
24.11.2024