Araştırmacı-Yazar Hüseyin Demir, son zamanlarda gündemden düşmeyen af konusu ile ilgili değerlendirmede bulundu.
Hüseyin Demir, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı´na sunulan "Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinin Şartlı İndirimi ile Tutuklu ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi"nin af sorunu çözmek için önemli bir adım olduğuna dikkat çekti.
Demir, "Meclise sunulan bu devlete karşı işlenen suçların kanun kapsamında tutulduğu kanun teklifi kabul edilirse 162 bin tutuklu ve hükümlünün bu düzenlemeden faydalanacağı belirtiliyor. Kanun teklifi yasalaşırsa toplum yararına bir gelişme olacaktır" dedi.
?Devlet Bahçeli´nin af çağrısına destek verilmeli?
Demir, ?Devlet Bahçeli´nin kader mahkûmlarına yönelik her fırsatta tekrarladığı af çağrısının dikkate alınmasının gerektiğini düşünüyorum. Cezaevlerindeki yaşam koşullarının zor olması, doluluk oranının yüksekliği, cezaevlerinin ıslah özelliğini yitiriyor olması provokasyonlara yönelik uygun bir zeminin olduğunu hatırlatması ve bunlar için acilen bir önlem alınması gerektiğine katılıyor ve destekliyorum. MHP tarafından TBMM Başkanlığı´na sunulan Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinin Şartlı İndirimi ile Tutuklu ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi"nin yasalaşması ile yıllardır bir düzenleme bekleyen af sorunu çözüme kavuşacaktır" dedi.
Cezaevlerindeki mevcut fiziki koşulların yetersiz olduğu, suçluyu ıslah ve rehabilite ederek topluma yeniden kazandırma işlevini hızla kaybettiğine vurgu yapan Hüseyin Demir, ?Cezaevlerinde doluluk oranın yüksek olması, cezaevlerinin mevcut durumu cezaevlerinin ıslah etme özelliğini ortadan kaldırıyor. Bundan dolayı bazı suçlar hariç ceza sürelerinin şartlı indirimi ile tutuklu ve hükümlülerin salıverilmesi toplumun yararına olacaktır. Hükümetin meclise sunulan kanun teklifini dikkate alması ve vatandaşların bu konudaki beklentilerine cevap vermesi yerinde bir adım olacaktır.
Tutuklu ve hükümlü sayılarının cezaevlerindeki mevcut kapasitelerin üzerinde olması, birçok sorunu gündeme getiriyor. Uzun süre cezaevinde bulunan hükümlülere çeşitli alanlarda meslek öğretmek, üretkenliklerini artırmak ve bu şekilde cezaevlerinin devlet yükü olmadan kendi masraflarını çıkaran ve kar eden kurumlar olarak yapılandırmak gerekiyor. Hükümlülere meslek edindirmek, mesleği olanları geliştirmek ve hayata kazandırmak önemli" diye konuştu.
"Tutuklu ve hükümlü sayısı arttıkça sorunlar da artıyor"
Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının artmasının birçok problemi de beraberinde getirdiğine dikkat çeken Hüseyin Demir, "Türkiye´de cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı mevcut kapasitesinin çok üzerinde. Cezaevlerindeki doluluk oranının yüzde 100´ün üzerinde olması sağlık ve beslenme sorunlarının artmasına yol açıyor. Koğuşların kalabalık olması, yatak ve dolap sayılarında yetersizlik, tutuklu ve hükümler için eğitim ve sosyal alanların, kurs ve diğer aktivitelerin yetersizliği gibi sıkıntılar her
geçen gün artıyor. Cezaevlerinde tutuklu ve mahkum sayısı kapasitenin üzerinde olmasına rağmen görevli gardiyan ya da doktor sayısında talebi karşılayacak bir artış yok. Tutuklu ve hükümlü kapasitesinin artmasıyla doktora çıkmak ve sevk edilme noktasında ciddi problemler yaşanıyor. Dolayısıyla cezaevlerinde çalışan personelin de iş yükü artıyor" ifadelerini kullandı.
Cezaevlerindeki son durum
Doluluk oranının yüzde 117 olduğu 449 cezaevinin kapasitesi 211 bin 274. Mevcut kapasite ise 246 bin 426 kişi. Cezaevlerinde bulunanların çoğunluğu hükümlü durumunda. 449 cezaevinde toplam 151 bin 278 hükümlü, 66 bin 419 tutuklu ve 28 bin 729 hüküm özlü bulunuyor. Bunların suç gruplarına göre dağılımda adli suçtan tutuklu ve hükümlü sayısı 194 bin 113 ile birinci sırada. Terör suçundan cezaevinde bulunanların sayısı 48 bin 924, suç örgütlerinden 3 bin 389 kişi.