İçme suyumuz şimdilik idare etse bile yakın gelecekte büyük sıkıntılar yaşanabilir. Çünkü Doğubayazıt'ın kullanma ya da sulama suyu olmadığı için, kullanma suyu da, içme suyu kaynağından karşılanıyor. Bu da şişe suyu ile bahçe sulamak gibi bir şey gibi bir hal almıştır.

Öteden beri ilçedeki ağaç ve yeşilliklerin tamamı içme suyu ile sulanıyor. Onun içindir ki ilçede yeşil alanlar çok az olduğu gibi, bu nedenle de içme suyu kaynakları da daha da yetersiz bir hal alıyor.

 Doğubayazıt'ın susuz kalması durumunda, Gürbulak Sınır Kapısının burada olması, İshakpaşa Sarayı ve Ağrı Dağı gibi turist çeken varlıklar nedeniyle, yabancı turistlerin ziyaretleri de nazara alındığında,  sıkıntılı bir durum ortaya çıkabilir. Özellikle yabancı misafirlerin Doğubayazıt'taki susuzluğa tanık olmaları ülkemizin dış itibarı için de son derece nakıs bir puan olur.

Su hususunda sadece belediyeyi sorumlu tutmak yanlıştır sorunu çözemez. Çünkü su sıkıntısı, sadece belediyenin çabası ile çözülemez. O nedenle su ve altyapı gibi yaşamsal konularda devletin desteği mutlaka gereklidir. Nitekim bu konularda bir çok belediye devlet desteği ile benzeri hizmetleri yapabiliyor.

Balık Gölü isale hattında meydana gelen su aşırmaları ve bazı abonelerin parasıyla değil mi?. Yada bahçelerine çektikleri kaçak su gibi mantığı ile yaptıkları aşırı su israfı doğru değil…

Gazetemize nezaket ziyaretinde bulunan Doğubayazıt Belediye Meclis Üyesi Baran Karahan su israfına defaten vurgu yaptı.

BOŞA AKAN SU, SU İSRAFI HAYATIMIZIN BİR PARÇASI HALİNE GELDİ.

Şöyleki:

Bugün Sadece Karabulakta gelen su komşumuz Diyadin’e yetecek kadar pompalanıyor. İlçe merkezinde Hayvan ve bahçe sulamalarında kullanılıyor. Bugün nerede bakarsanız 10 MİLYON’a yakın Belediyenin su alacağı var.

Doğubayazıt’ta hergün su israfının yaşandığını görüyoruz. Memleket sanki su düşmanı, illa ki, boşuna akıtacak suyu bitsin diyecek kadar duyarsız. Yazıktır. Günahtır.

Bir gün bitecek belki de bir damlası bile çok kıymetli olacak ve kimsenin eline geçemeyecek kadar kıymet kazanacak olan suyumuzu akıttıkça, gelecek nesillere, çocuklarımıza, torunlarımıza suyu çok görüyoruz. Yazıktır, su kadar değerli bir nimmet yok bu dünyada. Sokak aralarında araç yıkayanımı görüyoruz

 Evlerde halı yıkayanları ve aşırı su sarfiyatının fütursuzca yapıldığını görmek içler acısı. Doğubayazıt’ta hemen hemen her yaz sezonu öncesinde Belediyemiz su konusundaki ikaz ve uyarılarına ne yazık ki gereken hassasiyet gösterilmiyor ve bilinen o malum alışkanlıklarla hala evlerimizin bahçelerini veya araçlarımızı tazyikli sularla yıkamaya devam edip aşırı su sarfiyatının en büyük örneğini sergilemeye devam ediyoruz.

Bunun yanında Kaçak su kullanımı da buna eklendiğinde Doğubayazıt’ta aşırı su sarfiyatının illerde bizlere son derece pahalıya mal olacağının birer kanıtı olacaktır.

Ancak Bizler kendi can damarımızı bile bile kendi ellerimizle kesmeye devam ediyoruz . Yarın veya daha sonraki günlerde su sıkıntılarına mahzar olursak bunun tek müessibinin de bizler olduğumuzu bilmeliyiz.

Su bizler için hayati bir önem arz etmektedir. Bu bilinçle bundan sonra gereken tasarrufu yaparak olası bir sıkıntıyı hep birlikte önleme adına el ele verelim diyorum.” Dedi.