İnsanlık çeşitli devirler geçirip bu günlere gelmiştir. Bu devire bilim-teknoloji-uzay çağı dediğimiz devirdir. Durum böyleyken zincirli dolap devri de nereden çıktı...?

Geçenlerde iki öğretmen sınıf için bir dolap yaptırırken, normal kilide göre daha sağlam kilit isterler. Sebebi ise çocukların dolapları kırdığıdır.

Henüz anlamaz değer bilmez ana sınıfı zan edilirken, kırıcılar orta okul öğrencileriymiş. Onlara karşı dolaplar zincirle bağlanarak korunuyormuş... Daha önce haberlerde etrafa zarar veren zihinsel çocukların aileleri tarafından zincirle bağlandığı görülmüştür. Bunun insanlık dışı bir uygulama olduğu üzere eleştiri konusuydu. Aileler de belki bunun farkında fakat, çare yoksunluğundan olacakki, uygulamaya annelik babalık duygusu razı olmuştur.

Dolap zincirleme olayı bir şok etkisiyken öğretmenlerin, konuyu normal bir durummuş gibi beyan etmeleri, duruma alışmışlıktan olsa gerek.

Dayak, tepki ve ceza yasak olduğu için çare olamayan sözlü öğreti de işe yaramayınca öğretmenler, haklı olarak topu anne babaya atarlar. Anne babanın da duygusal yaklaşımlarının ne kadar düzenleyici olduğu sonuçlardan belli. Belli oluyor ki, iki üç yaşlarından itibaren çocuklara karşı yanlış yaklaşımlar vardır. Yanlışlık zapt edilemez hale gelip ortaya çıktığında ise, iş işten geçmiş olur.

Yanlışlar meyvesini verdikten sonra iki seçenek kalıyor. Ya çocuk bağlanacak yada eşya...

Bu durum ebeveynlerin duygusalıklarını gözden geçirmeleri için büyük bir derstir.

Vurucu kırıcı şekilde yetişecek olan nesilin yarınki yıkımsal eserlerinin vebali, sevgi ve koruma iç güdüsünü akıl çerçevesinde muhakeme edemeyip belli sınırlara oturtamayan biz anne ve babaların boynunda olacaktır.

ANNE BABA DEYİMİİNE HAALEN ESKİ ANNE BABA ALGISI YÜKLÜDÜR. Halbuki onlar gitmiş yerlerine çoğunlukla tv. ayna ve İnternet bağımlısı olup 50 60 larda ancak olgunlaşabilen çocuk misali yeniler gelmişlerdir.

SOSYAL MEDYA, OKULU KENARA İTMİŞ VE ÇOCUKLARIN İLGİSİNİ İŞGAL ETMİŞTİR. Okula gidiş, adet yerini bulsun konumunda kalmıştır. Çocuklar, okulun değil sosyal medyanın verdikleri ile şekillenmektedirler. Okul dersleri, günü kurtarma amacıyla görülür hale gelmiştir.

Öğretmen, okuma saati diye kitaplara bakan çocukların fotoğrafını paylaşır, öğrencinin kendisi ise, "kimse okumuyor herkes sadece kitaba bakıyor" diyebilmektedir.

BUGÜN, BİLİME MERAKLI OLUP HER FIRSATTA BİLİM İLE UĞRAŞAN KAÇ TANE ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİ VE VELİ VARDIR ACABA..? Bugün, vurucu kırıcı olupta dolap zincirleten çocuklar, yarın dünyayı zincirletmek üzere yeryüzüne dağılcaklar. Dünden bu güne dünya'yı güven açısından hastalıklı kılan etken budur. Dünya'yı karşılaştıracak başka dünyaları görmediğimiz bilmediğimiz için hastalığıda göremiyor ve bilemiyoruz.

Olsaydılardı belkide adımız üçüncü dördüncü yaşam gezegeni olurdu.

Genel düzene duyarlı insanlar lazım. Aksi halde kale surları ile örülü şehirlerin olduğu eski dünya yapısına geri döneriz.

Şu an için en önemli zenginlik çeşidi, düzen duyarlılığıdır. Bu zenginlik olmadan diğer zenginlik çeşitleri, insanlığın iflasını gerçekleştiren zenginlikler olmaktan öteye gidemezler.

NOT: EY anne babalar..! Çocuğun elbisesine saçına başına bakmayın. İlgi alanına bakın.

CİLALI TAŞ DEVRİ, ZİNCİRLİ EŞYA DEVRİNİN YANINDA DAHA İNSANİ DURMAKTADIR.

Zirve ve yükseklik, tırmanışı çağrıştırır. Tırmanış, zorluğu çağrıştırır. Zorluk mücadeleyi çağrıştırır. İnsan oluş mücadelesini...

İnsanlık belli bir mesafeye çıktıysada, çocukların aşağıya kayma kolaylığında olması, durumu sil başa götürür.

Eğitim öğretimin başına terbiye eki'nin gelme zamanıdır. Teö zamanıdır. Sorumluluk zamanıdır. Ebeveynliğin gözden geçirilme zamanıdır. Okul sistemine yeni düzenler getirme zamanıdır.

Bilimsel nesil olmayacaksa, bari terbiyeli nesil olsun.

TOPARLANIP ROTANIN DOĞRUSUNU ARAMAZSAK, ÇIKMAZLARDA KALIRIZ. Buna göre, okul sistemine dair süreklice arayışta olmamız gerekir. Teknoloji, yıkıcı etkenlerle beraber okulu da evin içine kadar getirebilmiştir.

UZAKTAN EĞİTİM MODELİDE FARKLI BİR ALTERNATİF OLARAK YÜRÜRLÜKTE OLMALI. Bu model, gerçekten bir şeyler öğrenmek isteyenler için idealdir. Kalabalık ortasında odaklanma sorunu yaşayanlar için uygun bir modeldir. Belli bir dereceden sonra ilgi ve kapasitenin el verdiği meslek ne ise, uzaktan ile sadece o meslekle ilgili çalışma olması halinde, o mesleğin ince detaylarına kadar ehil olabilecektir.

Bir çok branşın birlikte yürütülmesi, hafızayı zorlayıp her branşa dair yüzeysellikte kalmaya sebep olur. Fazladan branşlar, için enerji ve zaman israfına sebep olurlar.

İnşaatta çalışan ustanın işi pek iyi değildir. Bunu dile getiren işverene, tek tek sayıp tam dokuz meslek icra ettiğini söyler.

ÇOCUKLARIN ŞEKİLLENİŞ DÖNEMLERİNDE ONLARA DOKUZ MESLEK BİNDİRMEK, ONLARI DERİNE İNİCİ DEĞİL, AN'I KURTARICI OLARAK ŞEKİLLENDİRİR.

Yine geçenlerde bir doktor hanıma fıtığın patlamış demişti. Daha sonra başka bir doktor ise patlamamış demişti.

Okul tarlası gdo.lu ürünler verirse ortalık, kadına şiddet, doktora şiddet, çocuk istismarı, hayvana eziyet, çevre tahribatı, hırsızlık, gasp, cinayet, kavga, kaza, dolandırıcılık, sahtekarlık, yolsuzluk gibi haberlerle dolar.

Daha sonrada kadınların kapkaçıya karşı kendini koruma eğitimi çare olarak görülecektir.

ÇOCUKLARIN YETİŞME ŞEKLİ, TOPLUMUN YAPI ŞEKLİNİ BELİRLER. Zararlı şekilde büyüyecek olan çocuğun durumu sadece ailesini ilgilendiriyormuş gibi bir anlayış var.

Bir su kabı'nın içinde bölüm varsa, bir tarafa eklenecek kirli su sadece o tatafı kirletir. Bugün bir ülkenin değil, tüm dünya suları arasında bölme kalmamış. Yani ulaşım ve iletişim kolaylığı kötülüğü her tarafa bulaştırabilmektedir. Durum böyleyken, çocuğun durumu sadece ailesini ilgilendirmez. Tüm dünya ailesini ilgilendirir.

GAYRİ İNSANİ HALLERİN İSTİLASINA UĞRAYAN TOPLUM YAPILARINDA VURUCU KIRICI ÇOCUK, AİLE İÇİN UTANMA DEĞİL ÖVÜNME SEBEBİ OLUR. Bu vaziyet, sürekli çoğalan virüs gibi toplumun iyileşmez hastalığı olur. İyileşmeyecek hastalığın çaresi onu başlatmamaktır. Bunu için tüm çocuklar için en öncelikli eğitim, ahlaki eğitimdir. Her çeşit meslek türü ahlaki zemine dayanmalıdır. Aksi halde o meslek de gayri ahlaki işlere araç olur.

Maddi geçim endişesi, gözü kulağı bu konulara kapattığı zaman, sadece mide dünyası olup birbirlerini yiyen mahlukatlar olma yoluna girilir. Sadece mide dünyası olmak, midenin neticede çıkardığı kokusu da dünyayı sarmış olacak. Yani kaotik ortam yapısı...

EĞER Kİ, OKULLARIN BAŞLANGIÇ TARİHİNDEN BU GÜNE, ÇOCUKLARA KARŞI KİLİT YETERSİZLİĞİNDEN DOLAYI, DOLAP ZİNCİRLEME OLMADIYSA BU MAKALE, İYİLEŞMEZ BİR HASTALIĞIN BAŞLANGICINI HABER VERME ÖZELİĞİNDEDİR DEMEKKİ.

ZİNCİRLİ EŞYA DEVRİ BAŞLARSA NE OLUR?

ZİNCİRE BAĞLI SEKTÖRLERİN ÇARKLARI DÖNMEYE BAŞLAR VE KAOTİK YAŞAMLI LABİRENTİN ÇIKIŞ KAPISI KAPANMIŞ OLUR. Olumsuzlukların geçim çarklarına sebep olması, insanlığın ilerleyiş yolunu kapatan en büyük engellerdendir.

İNSAN OLUŞ ENGRLLERİNE KARŞI ÇÖZÜM YOLU ANCAK, TÜM DÜNYANIN BİRLİKTE EĞİLİMİ İLE MÜMKÜNDÜR. Bir halayda bir kaç kişinin yanlış oynaması halayın tümüne etki edip düzeni bozar. Halayda herkesin aynı tempo ve hareketlerde olması, ruh ile beden birlikteliğine ahenk verir.

Buradan tüm dünya'ya bir çağrı ortaya çıkmaktadır.

ÇAĞRI :

HAYDİ DÜNYA HALAY'A GEL

İNSAN OLMA HALAYINA

NE OLURSAN OL YİNE GEL.

mevlana'ya selamlar.