ÇOCUKLAR VE YARDIMLAR…

ÇOCUKLAR VE YARDIMLAR…

Nezahat GÖÇMEN-Eğitimci-

Günlerdir, aylardır izlediğim toplumsal bir konuya değinmek istiyorum.  Özellikle ramazan ayı ve her dönemde çocuklara yapılan bot - mont,  giysi, oyuncak yardımı aldı başını gidiyor.  Bu yardımlar kontrolsüz ve denetimsiz yapılıyor. Bu alanda bir kaç öğretmen kahraman oluyor.

Kendi çocukluğumu düşünüyorum. Bizim mahallede okulda fakir var mıydı?  İnanın bilmiyorum. Hepimiz mi zengindik? Hepimiz mi orta direk? İnanın şu anda bile çözemiyorum.

Çeşitli şahsi sosyal medya isimleriyle İstanbul'dan koli koli bere ve kaşkoller örülüp çocuklara gönderiliyor.  Yardım gönderilen çocukların anneleri örgü yapamaz mı? Çocuklarının ayaklarına çorap öremezler mi?  Gönderilen oyuncaklar beni dahada şaşırtıyor. Çocukların yaratıcılıkları öldürülüyor. Eskiden bez bebekler yapardık.  Çamurlarda oynar, çamurdan bebek ve arabalar yapardık.Daha sağlıklı olurdu. Tahta, taş, bez ne varsa kullanırdık. Yaratıcılığımız gelişirdi. Çin üretimi oyuncakları ile oynamadık.

Sizler, bizler zengin ailelerde büyümedik. Aziz Sancar hayat hikâyesi ve başarısı tüm dünyada konuşuluyor. Azizi Sancar'ın çocukluğu incelenmeli. Çocuklarımıza mücadelesi örnek gösterilmeli.  Sakıp Sabancı,yaşamın bütün zorluklarını öğrenerek büyümüştür. Çocuklara iyilik mi yapıyoruz kötülük mü?  Yapılan yardımlar çocukların etrafını ahtapot misali sarıp sarmalıyor. Farkında olmadan zarar mı veriyoruz?Her türlü yardıma açık, üretime kapalı zihinler dört bir yanda.

 Sosyal medyada sürekli duyurular yapılıyor. Paylaşımlar yapılıyor.  Çocuklara yardım çağrısı ve masum Anadolu çocuklarının fotoğrafları ile ruhumuzu yaralayacak duygusal fotoğraflar paylaşılıyor.  Bu işin ticarete döndüğü duyumlarını bile alıyorum. Bir de çocuklara dağıtılan botlarla veya oyuncaklarla fotoğrafları çekilip sosyal medyada hoyratça paylaşılıyor.

Öğretmenlerimiz,  ilim ve bilim neferi. Işık karıncaları.  Çocuklara yapılacak yardımlar muhtar ve kaymakamlık aracılığı ile hissettirmeden yapılmalı.  Eğer ki yardım yapılacaksa kadınları kooperatifleştirerek üretime katmalıyız. İnsanları tembelliğe, yardımlara alıştırmak ülkemizi zora sokuyor.  Malzeme doğada sınırsız.Yaratıcılıkta sınır yoktur.   Öğretmenlerimizin el -göz koordinasyonu geliştirmek için çok güzel oyuncak yaptırdıklarına inanıyorum.

Maalesef bu yardımlar topluma zarar verdi. Üretmekten ziyade yardım almaktan keyif alan bir nesil yetişti gümbür gümbür.

Lütfen! Bu anneler bazlama mı yapıp satamaz? O kadar çok bazlama satan market var ki onlarla iletişime geçip üretim yapmalı çocuklara kazak örüp giydirmeliler. Kalan iplerle çocuklar oyuncaklarını yapsın.  En üzücü tarafı da yardım yapan öğretmenlere rakamsal verilerle ödüller veriliyor.  Bot ve mont bağışı topladığı için.  Burada üretkenlik nerede? Düşünemeyen bir toplum ortaya çıkarmak için ele ele verdik.  

Son yıllarda bu çok patladı. Ve son yıllarda toplumsal değerlerimizi deyitirdik. Tecavüz olayları arttı. Bırakın herkes çocuğunun rızkı peşinde olsun. Elbette destekleyeceğiz. Ama yanlış giden bir şeyler var.

 Bir köyde en fazla iki çocuk fakirdir. Hissettirmeden verilir. Çanta örüp satabilirler.  Çanta yırtık diye fotoğraf çekip atıyorlar.  Çanta dikmek zor değil. Üreten toplumdan uzaklaştık. Hiç birimiz masum değiliz. Çocuğa ne versen sevinir. Masumdur.  Çocuğa başkalarından bir şey almamayı öğretirken, nerede yanlış yapıyoruz? Başkaları olarak sürekli onlara eşya gönderiyoruz. 

Resim malzemelerini kırıp attıklarını gördüm. "Nasıl olsa geliyor." diye.  Gelen yardımları satan aileleri bile duydum. Üzgünüm. Geçen gün bir öğretmen arkadaş aradı. " Tüm köy çocuklarının hepsine giyecek gönderiyoruz, çocukları ayırmıyoruz. " dedi.  Nedir bu savurganlık.  Tüm köy halkı fakir mi? Yapmayın n'olur. "Dur!" deme vakti geldi. Herkes görevinin bilinci ve sorumluğuyla hareket etmeli.  Anne ve babalar öğretmenler daha bilinçli hareket ederek. Çocukları yardıma alıştırılmamalı.

Yardım ve yardımlaşma özümüzde var.  Gerçek ihtiyaç sahipleri tespit edilip valilik, kaymakamlık ve mahalle muhtarı aracılığıylahissettirmeden yapılmalı. Anneme babama beni yetiştiren özellikle ilkokul öğretmenime ve bütün öğretmenlerime hep teşekkür eder dua okurum. Ne güzel yetiştirmişler değerlerime sahip çıkmayı. Üretmeyi öğretmişler.  Büyük kardeşimin mantosunu giymeyi.Eski giysileri yenilemeyi öğrettiler. Yaşamın mücadele olduğunu öğrettiler.

Sırf başkasına gösteriş olsun diye yardım yapılması akıllara zarar. Dinimize göre yapılan yardımları başkasına söylemekbile caiz değildir. Sosyal medya “Çocuklar sevindi.” paylaşımları ile yıkılıyor. Çocuklardan çekelim elimizi.  Bu şekilde yapılan yardımlarla çocukları sevindirmeyelim.  Bu konuda destek olacak birimler ve kurumlarımız mevcut.  Bez bebekler daha sağlıklı. Ağaç dalları ile üretilen oyuncak arabalar, yöresel geleneksel oyuncaklar yaşatılmalı.  Birlikte güzel şeyler yapacağımız, onlarca çocuğun yüzünü güldürmeyi başarabileceğimiz, ailelerini üretime katmak için projegönüllüsüyüm. Gönüllüyüz. En değerli varlıklarımıza sağlıklı katkıda bulunmak dileğiyle…

Bir çocukları çok sevdim bir de çiçekleri

Nezahat GÖÇMEN

Eğitimci



Şehriban Kasapoğlu
13.12.2019 14:01:38
Emekli öğretmen olarak ve STK larda etkin çalışan bir kişi olarak size yürekten katılıyorum...

Anahtar Kelimeler: ÇOCUKLAR YARDIMLAR…
  • BIST 100

    9357,24%-0,11
  • DOLAR

    34,57% 0,26
  • EURO

    36,28% 0,16
  • GRAM ALTIN

    2993,61% 1,07
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,00

Egazete


  • Cuma 7.8 ° / 0.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 9.9 ° / 0.8 ° Güneşli
  • Pazar 9.1 ° / 0.9 ° false

Ağrı

22.11.2024

  • İMSAK 06:23
  • GÜNEŞ 07:53
  • ÖĞLE 12:55
  • İKİNDİ 15:25
  • AKŞAM 17:48
  • YATSI 19:12