80’li yılların sonlarında Diyadin’inde belediye başkanlığı görevini üstlenen Cengiz Peker, cesareti ve doğruları söylemekten çekinmeyen karakteriyle bölgenin unutulmaz isimlerinden biri olmuştur. 

Ana Vatan Partisi’nden seçilen Peker, sadece bir belediye başkanı değil, aynı zamanda Diyadin’in makus talihini değiştirmeye çalışan bir halk önderiydi. 

Lafını esirgemeyen ve her platformda Diyadin’in geri kalmışlığını dile getiren Peker, yerel ve ulusal siyasetçileri sık sık eleştirir, bu da onu çekinilen bir figür haline getirirdi. 

Ancak bu eleştiriler asla kişisel bir hesaplaşma değil, bölge halkının haklarını savunma mücadelesiydi.

Peker’in sözleri, yetkililer için bir talimattı adeta. Siyasetçiler ve bürokratlar, onun taleplerini yerine getirmek için büyük çaba sarf ederdi. 

Doğubayazıt’ın il olması gerektiği konusundaki mücadelesi de bu duruşunun bir parçasıydı. 

O dönemde merhum Başbakan Mesut Yılmaz ve ilgili bakanlarla bir toplantıda bu konuyu gündeme getirmiştik. Ticaret Odası Başkanı olarak söz almış, Doğubayazıt’ın tarihsel ve stratejik önemini vurguladığımda, Peker de esprili bir dille “Ey Mehmet Koç, Doğubayazıt’ı yeniden il yapmak için koskoca Ağrı’yı Karaköse yaptın” diyerek bana takılmıştı. Bu anı, onun ne denli cesur ve zeki bir lider olduğunu bir kez daha gözler önüne sermişti.

Peker ailesi, Diyadin’in tarihinde saygın bir yer tutmaktadır. Merhum babaları Şamil Peker de bölgede ve ilçede sevilen ve örnek alınan bir liderdi. Babadan oğula geçen bu liderlik ruhu, Diyadin halkının güvenini ve sevgisini kazanmıştır. Şamil Peker’in uygulamaları ve yöneticilik anlayışı hala dillerde dolaşır.

Yakın zamanda Diyadin’e yaptığım bir ziyaret sırasında Cengiz Peker’i görmeyi arzu etmiş, ancak nasip olmamıştı. Buna rağmen kardeşleri İbrahim ve Adnan Peker’le gerçekleştirdiğim sohbet, Peker ailesinin samimi ve güçlü karakterini bir kez daha hatırlattı.

Cengiz Peker’in aramızdan ayrılması, sadece Diyadin için değil, tüm Ağrı ve çevresi için büyük bir kayıptır. Onun gibi liderler, yerel siyasetin gücünü ve topluma olan etkisini bizlere gösterir. Diyadin’in sesini duyurmak için attığı cesur adımlar asla unutulmayacaktır.

Kendisine Allah’tan rahmet, Peker ailesine ve Diyadin halkına başsağlığı diliyorum. Peker ailesinin Diyadin’in tarihindeki onurlu yerini her zaman hatırlayacağız.