SEVGİ VE AKLIN ÜRÜNÜDÜR İNSANLIĞIMIZ
Gelinciklerin güzelliğini aldığı dudaklarına
Papatya gülüşleri konduracağım
Tanrı Dumuzi'den ödünç aldığımız Temmuz
Açarken berekete kapılarını
Aşkın gözlerimde yansır
Sevdan sesimde yankılanırken
Muhalif ayla birlikte bozacağız gecenin oyunlarını
Gel
Kayıp zamanlardır sensizlik
Biten takvimlerde
Sümerlerden beri biriken özlemin mürekkebini
Damlattım kil tabletlere
Her şeydik ve hiçbir şeydik
Mağaralardan kentlere uzanan o tarihi yolda
Suda yansımamızın doğallığını kaybettik aynalarda
Gel
Gizemli rengarenk dünyamın renkleri silinmeden
Bir resim çiz yüreğinden yüreğime
Her şafakta yeniden başlasın yaşam
Acı keder toprağımızdır
Ama
Sevgi ve aklın ürünüdür insanlığımız
HÜLYA KÖKSAL
ÇÖZÜLEN SESİMİZ DÖNÜŞÜYOR ÇAĞLAYANA
Donmuş sesimizde
Yaşamın şarkıları tutsak
Gündüzleri kısaldıkça ömrümüzü kısaltan geceler çok yakın
Çırılçıplak duygularımız
Düşüncelerimiz firari
Boşluğu avlarken hiçliğe düşen düşlerimizle
Saçaklarımızda serçeler kimsesiz kaldı
Acı tütünden daha acı
Sensizlikte demlenen çay
Dem saatidir hüznün ve şarabın
Aşk hayattır
Hayat emektir
Emekleyerek adımlayarak koşarak
Kendi çizdiğimiz yolda
Sevgiden köprüler kurarak
Yaşama armağanlar sunmaktır
Deli taylar büyütüyorum çılgın sevinçlere
Yağmuru uslandırdım güneşi biriktire biriktire
Ayaklansın yüreğin
Sana yoldaş dağ rüzgarları gönderdim
Kan kabardı
Öfke kudurdu bak
Açılacak gök
Direncini sıkı tut
Ateşlerin içinden geçe geçe
Tutuşturduk seviyi
Yalınız duruyuz sonsuzuz şimdi
Martılarımız sesleniyor denizlerimize
Kartallarımız dağlarımıza
Turnalarımız gökyüzümüze
Zeytin dalıyla bezedik yeryüzünü
Ağıtlar türkülere
Yaslar şölenlere dönüşsün
Bebekler ölümü emmesin
Dinle çözülen sesimiz dönüşüyor çağlayana
HÜLYA KÖKSAL
KUŞLARINI YEMLEDİM SÖZCÜKLERİMLE
İnsan en çok neyi özler
Ana rahminin güvenliğini mi kaçışı mı
Sevdayla eriyip türküler yakanın yandığı
Bir serenatın ay ışığı yansımalı pencerede bekleyeni
Eksik notalarını tamamlayanı olmayı mı
Sesi ürperten titreten rüzgarların çocuğusun
Bağışladın yaprakları dallara tomurcukları çiçeklere
Dağlardan inip uysallaşırken kıyılarda
Gizinde fırtınaları sakladın yeni ufuklar için
Doğmakla bir bitişten bir başlangıca geçtin
Yalnız zamanın bir aralığı senindir
Ne öncesin ne sonrasın
Ya sürünürsün ya koşarsın
Tarihin ve coğrafyan yazgın değildir
Algıladığın dünya gerçeğin neresindedir
Yürek gözünde akıl tartında insan varsa
Bütün evren senindir
Dirimin içinde ölüm
Ölümün içinde dirim
Göçün siyahı içinde gurbet
Anıların ve umutların çarpışmasında sıla
Karşıtız senle ben
Sürekli bir uyum yaşamla örtüşmez ki
Sılam özleminin hücresi gurbetim çekirdeğidir
Bıraktığın kuşlarını yemledim sözcüklerimle
Ötüşen uçuşan tümcelerim yurttur artık sana
HÜLYA KÖKSAL
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55
Ağrı
22.11.2024