Sağlık Bakanlığı hizmetleri için 6 farklı dilde afiş hazırladı. Bu görselleri, Türkiye’deki hastanelerin ilgili birimlerine asarak reklamını yaptı. Hastalara dillerinden hizmet edilmesi amacını taşıyan çalışmada, Kürtçe’yi yok saydı.

2011 yılında dört dil ile başlayan talep üzerine ise lisan yelpazesini genişleten 'Sağlık Bakanlığı Uluslararası Hasta Destek Birimi' 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor

444 47 28 numaralı çağrı merkezinden ulaşılabilen uygulamaya 112 veya 184 nolu hattan da ulaşılıyor.

Fransızca, Arapça, İngilizce, Rusça, Almanca ve Farsça olmak üzere 6 dilde hizmet verilen birimde Kürtçe yok.

Bu birimin faaliyetlerini anlatan tanıtım afişleri de hazırlandı. Bu afişler, Türkiye’deki hastanelerin ilgili birimlerine asıldı. 

 Irak kürdistan bölgesinden ,İran’dan,Suriye’den her yıl 10 binlerce kişi sağlık turizmi için Ağrı,  Diyarbakır, Urfa,Van,Mardin,Gaziantep ve İstanbul  gibi şehirlerimize tedavi olmak için gelen  Kürtler dil probleminden dolayı kendilerini tam ifade edemedikleri aşikardır.

Sağlık bakanlığı sağlık turizminin potansiyelini artırmak istiyorsa sadece Kürtçe değil tüm dillerde  hizmet vermeyi kendine hedef olarak seçmelidir.

Bugün hastanelerde Kürtçe hasta iletişim hizmeti vermesi demek her ay gelen 10 bin civarı Kürt e ilaveten dil problemi yaşamadan kendini ifade edebilecek hastaların sayısı artacaktır.

Dil anlaşmak için vardır yok saymak ile yok olmamaktadır . Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın kendisi de Kürtolduğuna göre bu konunun üstünde durulmasının ülke menfaatleri acısından faydalı olduğunu göreceğini umuyorum.

Meseleyi Nasrettin hocanın  meselesi ile bitirmek isterim.

Nasrettin hoca

Birgün eşeğine yine ters binmiş gidiyor

Yolda görenler, hocaya neden eşeğe ters bindiğini soruyorlar?

Hoca da arkadan gelen tehlikeleri görmek için diyor.

Ahali soruyor ya önden gelen tehlikeler.

Hoca ;önden gelen tehlikeleri eşekte görür önemli olan arkadan gelen tehlikeleri görmek der.

Açıkçası Nasrettin hocaya katılmamak mümkün değil.

Ayrım gözetilmesi her zaman arkadan gelecek  tehlikeleri doğrudur.

Ayrım yapılmadan profesyonel şekilde dillerin iletişim için olduğunu bilerek hareket edilmesi daha doğrudur diye düşünüyorum…

İyi günler dilerim…