Uzun yıllar Eğitim alanında müfettişlik yapan Hemşehrimiz Yaşar Olgun emekliye ayrıldı.
Şu an Bursa’da ikamet eden Olgun, Kendi hemşehrilerine vefa olan kişiliğe sahipti.
YAŞAR OLDUN’UN YAŞAMSAL HAYATI AŞAĞIDAKİ GİBİDİR.
Kendisine esenlikler dileriz.
Yaşanmış Gerçeklik
“Kimi öyküler vardır. Anlatan bile ağlar.”
Dünyaya 1955’te gözünü açar. O dönem herkes 01 Ocak’ta doğduğu kabul edilerek deftere kaydedilir.
Doğduğu evin ilk hanımında 3 abisi 2’de ablası vardır. Evin babası hanımı vefat edince 2.bir hanım getirir eve.
Kendisi doğduktan sonra sırasıyla 3 kız kardeşi daha olur. Ev kalabalıklaşmıştır ancak Babaları hali vakti yerinde ve ahalice iyi bilinen biridir.
Çocukluğu kereste,odun kömür kireç çimento satma arasında geçer. İlkokul, orta okul ve lisede başarılı bir öğrenci olur.
Babası evlatları içerisinde en çok ona güvenir. Gün gelir liseden mezun olur ve üniversite sınavlarına girer. Babası lise son sınıfta oğlunun üniversite hayali kurmasını engellemek için tüm işlere onu koşturur. Tüm gün babasının işlerine koştuktan sonra babasından gizli gizli gaz lambası, mum ışığında ders çalışır.
Üniversite sınav sonuçları açıklanır. Memleketinden çokta uzak olmayan bir ilin en iyi üniversitesinin edebiyat öğretmenliği bölümünü kazanır. Babası izin vermez gitmesine. Dinlemez babasını ve yolunu tutar okulun. Babası küser ve hiçbir masrafına karışmaz. Okulla birlikte çalışma hayatı da başlar. Okuldan arta kalan zamanlarda bir otelde çalışır. 4 yıl hızla geçer ve mezun olur.
Görev yeri olarak doğduğu kasabanın en büyük okulu olur. Edebiyat öğretmenidir artık. Kısa zamanda Müdür Yardımcısı,Müdür Başyardımcılığı ve Okuduğu Lisesi'nin Müdürlüğüne kadar yükselir.O yıllarda memlekette okur yazar sayısının azlığı nedeniyle fakülte bitirenler el üstünde tutulur. Başlarda oğluna kızan babası onun başarısı ile övünmeye başlar ve derken evlendirilmesine karar verilir.
Ailelerine en uygun gelin arayışına girilir. Kasabanın en zengin ailelerinden birinin kızı bulunur. Evlenirler. Sırasıyla 3 erkek çocuğu olur.
Askere gider. Askerlik dönüşüyle büyük şehre göçü de başlar. İdealisttir. Yeni atandığı okula izcilik akımını getirir. Öğrencileri izcilik faaliyetleri ile Kamplara götürür. Durmaz, duramaz. Şehrin ekonomik güçleri olmayan ailelerini tespit eder. Onlara yardımlar düzenler, yetmez çocuklarını ücretsiz şenlik havasında sünnet ettirir. Ülkenin en saygın gazetelerinde yaptıkları manşet olur. Devlet büyükleri tebrik mektupları göndermeye başlarlar. Gittiği tüm görev yerlerinde idealleri doğrultusunda görev yapar. Büyük şehre göçün 6.yılında şehrin İşitme Engelliler okuluna müdür olarak atanır.
Disiplin olmazsa olmazıdır. Müdür olarak göreve başladıktan sonra ilk uygulaması disiplin üzerine olur. Okulda homurtular başlar ancak tavizi olmaz. Bir süre sonra homurtular yerini yapılanlardan dolayı sevinç çığlıklarına dönüşür. İşitmiyorlar, konuşamıyorlar ama derinden seviyorlardı müdürlerini. Öyle ki idealleri doğrultusunda ilerlemesi nedeniyle Müfettiş olan müdürlerini ağlayarak uğurluyorlardı.
Müfettişti artık.
Okulları denetliyor, gördüğü aksaklıkları tespit ediyor, hataların giderilmesi için elinden geleni yapıyordu. Tespit ettiği usulsüzlüklerde gereğini fazlaca yapıyordu. Tehditler almaya başlamıştı ama o aldırmıyordu.
Binlerce öğrenciye kol kanat gerdi.Binlerce öğretmene rehber oldu.Yol gösterdi yetişmelerinde emek sarf etti.43 yıl su gibi akıp geçti.Yaş 65 olmuş yaş haddinden devlet tarafından emekli edildi. Bu hayattan ne öğrendiği sorulsaydı kendisine. Cevabı kesin olarak ‘’ dürüst olmak, azimle çalışmak ve kazandığı her kuruşa alın teri diyerek yaklaşmak ‘’ derdi. 5 çocuk büyüttü.
SAĞLIKLI UZUN ÖMÜRLER DİLERİZ YAŞAR HOCA…
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55
Ağrı
21.11.2024