NUH'UN GEMİSİ YAŞAM YOLLARI İNŞA ETME İŞÇİSİDİR. SAVAŞ DÜYASI

NUH

MUSTAFA KIRAÇ

Bekçi, kilit, silah, nöbet gibi tüm güvenlik önlemlerin oluşu, bize ne tür bir dünyada olduğumuzu gösterir.

Bir insan kanalizasyon deresinde dünya'ya gelip orada büyüdüğü zaman, diğer insanların kanalizasyona olan bakışı ile aynı bakışa sahip olmayacaktır. Birinin tiksindiği şey diğerinin lezzeti olur.

Bugün anormalca şekillenmiş bir dünyada olduğumuzu fark edemiyorsak, bu bizim böyle bir dünyada gözümüzü açtığımız içindir.

Cenneti düşünmeliyiz ki, dünya'yı cennetvari bir mekan haline getirebilelim. Lahamda yaşayan kişi gül çiçek bahçesini görüp orayı hayal etmeden, lahamdan çıkışı aklına getiremeyecektir.

Bizler, SAVAHŞİ bir dünya ehli olduğumuzdan savahş kavramının olmadığı bir dünya'yı aklımıza getiremiyoruz. O kadarki, bazen savahşları kutsamakla savahştan daha vahşi bir psikolojiye de tabi olabiliyoruz. Kazansak kutsi kaybetsek laneti... öyle ya, çünkü biz iyiyiz de bizden olmayan herkes kötü. Mesele bu olsaydı, bunun böyle olmadığını hemen fark eder düzelirdik.

Yaşam ve geçim işinin zahmete dayalı olduğu bu dünya koşullarında, zahmetten kaçıp kurtulmak için başkasının bizim yerimize zahmet çekmesini sağlamak amacıyla gasp olayını keşfedip adına sefer-savaş dedik.

İnsan hayvanı avlayıp ondan istifade etmeyi öğrendiği için, aynı şeyi birbirlerinede yapmayı öğrenmiştir. Meyvecil bir mahlukat olan insan, etcil mahlukatlarla aynı ortama girdiğinden aynı kanunlara tabi olmuştur.

İnsan girdiği dünya'nın yaşamsal labirentinde kaybolduğu için, kendi fıtratına aykırı olan vahş kanunlarına ancak şartlı izin'e tabi olmakla ancak insani sıfatını muhafaza edebilmektedir. Şartlı izin, hayvanı keserken ALLAH ın adını anmak demektir. Bu da bizim aslen etçil olmadığımızı ancak, zor koşullardan dolayı verilen bir vize (halal) olduğunu gösterir.

Bu izin kuralı, kurt ve aslan gibi sadece et yiyenler için geçerli değildir. Çünkü onların önceden çene, diş ve mideleri hiç bir icadi alete ihtiyaç duymadan et yemeye uyarlı olarak tasarlandığı için, bu tasarım daimi bir izin anlamına gelmektedir.

İnsan vücudunun yapı şekli, ağaçtan meyve koparmaya uyarlıdır. Beslenilecek gıda'ya ve o gıda'ya ulaşabilmeye göre türlerin vücutları şekillendirilmiştir. Ortaya çıkma sırasında öncelik gıdanındır.

KENDİNE HAS BÖLGESİNDEN ÇIKAN İNSAN, AVCILIKTAN ÖNCE AĞAÇ DİKMEYİ VE BOSTAN EKMEYİ KEŞFETSEYDİ, SAVAHŞ YERİNE YARDIMLAŞMALI ÇALIŞMAYI ÖĞRENİRDİ.

Çünkü, iki düşmanı bile birleştiren etken, ikisine yönelik olan üçüncü bir baskısal zorluktur. İnsan, kış'ı olmayan meyvedar cennetinin dışındaki kendisine ait olmayan bölgenin zor koşullarına karşı birleşmesi gerekirken, ayrışma yoluna sapıp birbirlerini yok etme noktasına varmışlardır.

Halbuki dünya'nın insan yaşamına karşı olan zor koşulları, üçüncü bir baskısal zorluk olarak insanı birleştiren etken olmalıydı.

BİRLİKTE ÇALIŞMAK YERİNE ÖTEKİNİ GASP ETMEK, KENDİSİNİDE HER AN GASP'A UĞRAMA TERDÜTÜNE SOKAR.

Bu terdüt'tü bertaraf etmek için yapılan çalışmalar, bizleri birlikte çalışmaktan daha zor bir çalışma işine koymaktadır. Bu hal, yanlış yola sapıp doğrusunu kaybetmiş ve insanlıktan çıkmış insan halidir.

Savahş çekirdeği ekildi, kök salıp ağaç oldu ve bugün haalen meyvesini vermektedir. O kadarki, savahş filimleri ve oyunları bize heyecen veren tadımız olmuştur. Bu tad, lahamda büyüyen için laham tadı misali tadımızdır.

Sigara zararlı ama, tiryakisi için zaralı kelimesi etkisizdir. Taaki doktorluk oluncaya kadar.

Savahşın zararlı olduğunu söyleriz fakat, savahşsız da olamıyoruz. Taaki savaşarak tükenene kadar.

Deyim: yaşı geçmiş biri bir evliyanın mezarına gidip şöyle sitem eder: "ey ALLAH ın evliyası! bir gün bana şans oyunlarından para çıkması için dua etmedin." Mezardan şöyle bir ses gelir: ey ALLAH ın kulu! bir gün oynadınmı ki bende sana dua edeydim...

Bu deyime göre bizde, DAHA İYİ BİR DÜNYA HAYALİ KURMADAN ÖNÜMÜZE, İYİ DÜNYA'YA GİDEN YOL GÖRÜNMEYECEKTİR.

Samimice iyi bir dünya isteğine sahip olmadan engelleri düşünmek, o engelleri aşma yöntemlerini görmeye pencere açmaz. Bir şeye sahip olmadan önce, onu istemeye sahip olmak gerekir.

SAVAŞ KAVRAMI BİR GÜN MÜZELİK OLUNCAYA KADAR, SAVAŞ İÇİN ADİL KURALLAR GETİREBİLİRİZ.

Mesela, futbol sahası misali savaş alanları belirlenip eşit güç ile karşılaşmalar olabilir. Anlaşmazlıkları savaşa dayananlar, savaş alanına gidip dünya hakemliğide savaşabilirler. GÜÇ EGEMENLİ DÜNYA'DAN, ADALET EGEMENLİ DÜNYA'YA BU ŞEKİLDE GEÇİŞ YAPABİLİRİZ.

Bizler, tarih boyunca yaşamı kolaylaştırmak için hayal bile edilemeyen kolaylıklar çıkardık. Bunlar, çağlar boyu halka halka bir zincirin yapımı gibi yapıla gelmiştir.

İÇİNDE OLDUĞUMUZ ÇAĞ, KOLAYLIKLAR ZİNCİRİNE SAVAŞ KAVRAMINIDA BİR HALKA OLARAK EKLEME ÇAĞIDIR. Gerçek istek olursa bunun kolay olduğu görülecektir.

Böyle yollar da yapamaz isek, nükleer tufanı kendi elimizle temin etme işinden uzaklaşamayız.

NOT: Herkes, bu yazıda geçen fikirlere benzer fikirlerini yazıp Nuh'un gemisine teslim edebilir. Çünkü NUH'UN GEMİSİ, YAŞAM YOLLARI İNŞA ETME İŞÇİSİDİR.

Nuh'un gemisinin tek sıfatı budur. Yaşama giden yolları inşa eder. Yaşam için fikri katkılarınızı hazırlayın. NUH'UN GEMİSİNDE DÜNYA MECLİSİ KURULDUĞUNDA, HERKESİN FİKRİNE İHTİYAÇ OLACAK.

Kökü bu dünya gemisine ait olan herkesin, dünya'nın sağlıklı ve huzurlu yaşamı için düşünüp fikir beyan etme sorumluluğu vardır.



  • BIST 100

    9549,89%1,94
  • DOLAR

    34,54% 0,18
  • EURO

    36,00% -0,62
  • GRAM ALTIN

    3005,99% 1,50
  • Ç. ALTIN

    5006,70% 1,01

Egazete


  • Pazar 9.1 ° / 0.9 ° false
  • Pazartesi 8.8 ° / -0.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Salı 5.1 ° / -2.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Ağrı

24.11.2024

  • İMSAK 06:25
  • GÜNEŞ 07:55
  • ÖĞLE 12:56
  • İKİNDİ 15:24
  • AKŞAM 17:46
  • YATSI 19:11