Hükümet tarafından ortaya atılan popüler konusu başkanlık sistemidir. Bütün kesimler başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerini aktarıyorlar. Olsun veya olmasın şeklinde düşüncelerini söylüyorlar Gerçekte neden olmasın veya neden olsun diyenlerin somut olarak ortaya koyduğu bir şey yok. Hükümet yanlıları olsun muhalefet yanlıları olmasın diyor. Her zamanki gibi ideolojik bakılıyor. Önce şu başkanlık sisteminin tanımını kısaca yapalım. Hükümet ve parlemento sisteminin birbirinden ayrılarak icracı olarak Başkan ve başkan tarafından dışarıdan atanan bakanlar (başkana karşı sorumlu) tarafından yürütülmesi başkanın devlet başkanlığı içerisinde anayasal yetkilerinin kullanılmasıdır.(Türkiyede geçiş söz konusu olduğunda Cumhurbaşkanlığı lav edilip Devlet başkanlığı sisteminin anayasal değişiklikleri ile meydana getirilecek sistemdir. Veya yarı başkanlık sistemi ile Cumhurbaşkanlığının sembolik olarak kalması için yetkilerinin kısıtlanması ile meydana gelecek sistemdir.) Yetkilerin tamamen devlet başkanında toplanması; bakanların atanması, başkomutanlık,bütçenin sunulması, ülke dışında ülkeyi temsile yetkili, hazırlanan yasaları uygulamak, yasaları veto etmek gibi Kısaca Devlet başkanlığı anayasal ve yasal yetkilerin tek elde toplanmasıdır. Sonuç olarak devlet başkanlığına seçilmiş kişi birinci olarak dış dünyaya karşı devlet başkanlığı görevini yürütür. İkinci olarak hükümet başkanı görevlerini üstlenir. Burada parlamento nerede diye sorulduğunda parlamento yasama görevini yerine yetirmek ikinci olarak yasaların uygulanmasını denetlemek. Bu sistemde güçler ayrılığı net olarak ortaya çıkmaktadır. Yürütme,yargı ve yasama erklerinin cizgileri kalın bir cizgi ile cizilmiş olacaktır. Karmaşık bir sistem değildir. İlk olarak başkanlık sistemi 1789 ABD anayasasında başkanlık hükümeti olarak ortaya konmuş olup; WALTER BAGEHOT tarafından 1867 de kullanılan bir terimdir. Başkanlık sistemi ile kısa bilgiden sonra pozitif ve negatif taraflarını kısada olsa analiz edelim. Pozitif tarafı;-Ülke yönetiminde istikrar ve geleceğe dair öngörülebilirlik meydana getirir. -Yasaların hazırlanmasında ve uygulanabilirliğinde süreklilik olur. -Ekonomik kararların alınmasında bütünleşme sağlanır. -Sosyal devlet anlayışında birliktelik ve istikrar sağlanır. -Ülkeyi dışarıda temsil yönünden teklik ve yetkili olarak temsili sağlanır. -İcracı Hükümetle halkın temsiliyeti ki parlamento arasında denge netlik kazanmış olur. -Parlamentoya katılımcılık ile hükümetin denetimi somut ve bağımsız olur. Negatif tarafı ise;-Başkanlık sisteminin kısmende olsa rejimi etkilemesi -Bölgesel etnisitenin sistemin karşısında takınacağı tavırlar. -Üniter yapıda meydana gelebilecek kısmı tahribatlar. -Parlamenter denetimin sağlanabilirliğinde yapılması gereken yasal düzenlemelerin yapılmaması gibi.. Sonuç olarak; Başkanlık sistemi veya yarı başkanlık sisteminin uygulanabilirliği anayasal ve yasal düzenleme ile parlamenter denetimin sağlanması,yargı erkinin parlamenter sisteme dayalı bağımsızlığı ile üniter yapının statiğini korumada maksimize edilmesi ile başarılı olacağı düşüncesindeyim.