Milli Eğitim camiasındaki başıboşluğu, eğitim sezonunun başında velilerin şikâyeti tarafımıza ulaşınca gündeme gereği duyduk.
Sorunlar o kadar çok ki ve o kadar çok dile getiriliyor ki hangisini dile getirsek hangisini anlatsak bilemiyorum.
Önemlileri ve en çok şikâyet edilenleri ifade etsek sanırım yeterli olur diye düşünüyorum. Ancak ifadelerimizin önemsenmesi gerekir.
Sürekli şikâyet edilenlerin artık Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından dikkate alınıp gereğinin yapılması gerekir.
Milli Eğitim Bakanlığı her yıl on binlerce kitap basımı yapıp okullara göndermekte, hatta bizzat sıraların üzerine koyarak dağıtımını yapmaktadır.
Bu kadar kitabın basımı, dizaynı, dağıtımı vs elbette belli masraf gerekmektedir.
Kitap için bu kadar masrafın zayi olması elbette bizleri üzmektedir.
Bu kadar masrafın yapılması ve sonuçta kullanılmaması ve gerek öğretmenler tarafından gerek okul idareleri tarafından çöpe atar gibi atıl olmasına yazıktır günahtır diyoruz.
Eğer kitaplar gereksiz ise veya yetersiz ise neden basılır?
Bu durumu Milli Eğitim Bakanlığına iletmeniz gerekmez mi?
Her sene sürüp giden bu durum karşısında ne öğretmenler ne okul idareleri ne de Milli Eğitim Müdürlükleri bir bildirim yapar.
Eğer bir bildirim, bir uyarı yapılmış olsaydı bu kadar sene bu şekilde kitapların atıl olması sanırım sürüp gitmez idi.
Milli Eğitim Bakanlığının kitapları kullanılmadığı gibi öğretmenler ve okul idareleri belli kırtasiye ve yayınlara yönlendirmektedir.
Bu kırtasiye ve söz konusu yayınevlerinin kitapları da alternatif olmadığı için fahiş fiyatlara satılmaktadır.
Bazı öğretmenler kitapevi veya kırtasiye açmakta ve kendi öğretmen arkadaşlarından öğrencilerin buralara kanalize edilmesini istemektedirler.
Kırtasiye ya da kitapevi sahibi öğretmenler Okulları gezip gerek psikolojik baskı gerek anlaşma ile öğretmenlerin kendi öğrencilerinin söz konusu kitapevlerine yönlendirilmesini sağlamaktadırlar.
Bu durumda veli mağdur olmaktadır. Bu durumu da veliler bize şikâyet etmekte ve yazılarımızla ifade etmemizi istemektedirler.
Okul sezonu başlarken yapılan bir uygulama daha var ki onunla ile ilgili de şikâyetler gelmektedir.
Buna göre denilmektedir ki; “Okul açılır açılmaz öğretmenlerin çoğu özel kurs açmakta?
Özel ders vermektedir?”
Akabinde denilmektedir ki; “Öğretmenlerin kurs açması, özel ders vermesi her ne kadar tasvip edilmese de Veliler öğrencilerini göndermek zorunda hissetmektedir”
Veliler kendilerini psikolojik baskı altında hissettiklerinden öğrencilerini göndermek zorunda hissetmektedirler.
Veliler öğrencilerini özel ders veya özel kurslara göndermelerse giden öğrencilere nazaran ikinci sınıf muamelesi görmelerinden endişe duymaktadırlar.
Bu arada Fen Lisesi Velileri de derler ki;” Fen Lisesi başarı sıralamasında en iyi iken yapılan uygulamalar ile başarı düzeyi düştü.”
Son birkaç yıldır giderek başarısını düşürmektedir.
Mesela servislerin kendi aralarında anlaşıp alternatif bırakmamaları ve istedikleri şartları Velilere dayatmaları Velileri zor durumda bırakmaktadır.
Veliler de çocuklarını hınca hınç dolu minibüslerle göndermek zorunda kalmaktadırlar. Okul idaresi veya Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediyenin otobüs seferleri koyması için dahi başvuruda bulunmamaktadır.
Veliler “Okul giriş ve çıkış saatleri arasında birkaç otobüs seferi yapılmasına dahi razıyız” demektedirler.
Tüm bu sorunların giderilmesi temennisiyle…( EKREM IŞIK)
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Ağrı
24.11.2024