Doğubayazıt’ın yeni belediye başkanı Kenan Alkan, göreve başladıktan sonra alışılmışın dışında bir yaklaşım sergilediğine şahit oluyoruz.
Başkan, kısa mesafelerde makam aracına binmiyor, sokaklarda yürümeyi tercih ediyor. Anladığınız kadarıyla bu karar, sadece bir ulaşım tercihi değil, aynı zamanda toplumla daha yakın bir ilişki kurma ve halkın nabzını doğrudan hissetme arzusunun bir yansıması gibi görünüyor.
Geleneksel siyaset anlayışında, belediye başkanları genellikle makam araçlarıyla şehirlerini dolaşırken görülüyorlar. Ancak günümüzde bazı liderler bu alışkanlığı değiştirerek, halkın arasında, sokaklarda yürümeyi tercih ediyorlar.
Bu sadece bir sembolik hareket değil; aynı zamanda bir liderin samimiyetini ve yakınlığını gösteren güçlü bir ifade biçimi haline geliyor.
Peki, bu değişim neden önemli? 

Çünkü bir belediye başkanının, şehrinin sokaklarında yürüyerek, vatandaşlarının günlük yaşamını doğrudan gözlemlemesi, onların ihtiyaçlarını ve sorunlarını daha iyi anlamasına yardımcı olabilir.

 Ayrıca, bu yaklaşım, halkın güvenini kazanma açısından da önemlidir.
Bununla birlikte, belediye başkanlarının makam aracı yerine yürümeyi tercih etmeleri, bazı pratik zorlukları da beraberinde getirebilir. 

Güvenlik endişeleri, zaman yönetimi ve randevular gibi konular, bu kararın uygulanabilirliğini etkileyebilir.

 Ancak, bu zorluklar, liderlerin halkla daha güçlü bir bağ kurma arzusunu engellememelidir.
Sonuç olarak, Doğubayazıt belediye başkanı Kenan Alkan’ın makam aracına binmeden sokaklarda yürümeyi tercih etmeleri, sadece bir ulaşım sorunu değil, aynı zamanda bir liderlik felsefesinin ifadesi olarak da görülmelidir.
Halkla daha doğrudan bir iletişim kurma ve onların yaşamlarını daha yakından anlama çabası, her vakit  şehir yönetiminde daha şeffaf, katılımcı ve etkili bir yaklaşımın önünü açabilir.