Bisikletle yokuş aşağı iniş sporu (downhill) tutkunu Alperen Kıvılcım (24), hazırlıklarını iki yıldır sürdürdüğü Ağrı Dağı`nın zirvesinden bisikletle inme hayalini gerçeğe dönüştürdü.
İLK DENEMELERİNİ KARTEPE VE ULUDAĞ`DA YAPTI
Kıvılcım, yokuş aşağı iniş sporuna 2012`de başladığını ve ilk zorlu denemelerini Yalova ile çevresinde yaptığını söyledi. Bu sporla uğraşırken Türkiye`deki büyük dağları keşfetmeye başladığını belirten Kıvılcım, şöyle devam etti;
"Yaşadığım yere en yakın dağlar Kartepe ve Uludağ. Buralardan hemen hemen her hafta sonu iniyordum. Oralarda birçok antrenmanın oldu fakat artık bu iki dağ bana çok yetersiz gelmeye başladı. Türkiye`deki belli başlı yüksek dağları araştırdım. Bunların içinde en yükseği Ağrı Dağı`ydı. Beni en çok zorlayacak, benim için hedef olan bu dağdı. Dünyada en zorlu dağlardan olan Ağrı Dağı`ndan inmeyi kendime hedef koydum. Bunun için iki yıl boyunca çok düzenli olarak çalıştım. Belki yüzlerce kez Uludağ`dan, Kartepe`den indim."
İKİ YIL HAZIRLANDI
Türkiye`nin en yüksek dağından inmeden önceki iki yıllık hazırlık sürecinde önemli aşamaları geçtiğini anlatan Kıvılcım, bir dağcı arkadaşıyla geçen yıl Ağrı Dağı`nda 7 gün kaldığını dile getirdi. Bu dağın adeta her metrekaresini incelemek zorunda olduğunu bildiren Kıvılcım, "İki kez zirveye çıktık. 4 bin 200, 3 bin 200 metresinde bütün yolları tek tek gördüm"ifadesini kullandı.
"ÖNCE BİSİKLETSİZ KEŞİFLER YAPTIK"
Ağrı Dağı`nda önce bisikletsiz keşifler yaptığı bilgisini veren Kıvılcım, bunun büyük avantaj sağladığına işaret etti. Daha sonra iki yıllık hayalini gerçekleştirmek için zirveye çıktığını söyleyen Kıvılcım, şunları söyledi;
"Ağrı Dağı gerçekten çok zor bir dağ. Normal dağcılar bile 5 bin 200 metreyi çıkarken zorlanıyor. Bir de bunu bisikletle çıkıyorsunuz. Yanınızda 20 kilogram yükle tırmanışı yapıyorsunuz. Oradan inmek için saatlerce efor sarf ediyorsunuz. Ona göre özel antrenmanlar yapmak zorundasınız. Bir sene çok iyi bir şekilde hazırlandım. Bu dağdan inişim, çok zorlu bir süreçti. Yaklaşık 5 gün sürdü. İki iniş denemesi yaptım. Bunlardan biri tamamen çekim içindi. Çekimler için de uygun havayı bekledim. Hava şartları elverişli değildi. Sıfırın altında 10 dereceydi. Ekipmanım her an donuyordu. Zirvede durmak çok zordu. Bir saat zirvede kaldım. Sisli havanın geçmesini bekledim ve daha sonra inişe başladım. İnişim çekimler dahil 2 bin 200 metreye kadar 8 saat sürdü. Yanımda, Arama Kurtarma Derneği ekibi, bir doktor, iki rehber, iki kameraman vardı."
"ZİRVEDEN İNİŞİM YAKLAŞIK 3 SAAT SÜRDÜ"
Dağdan ikinci inişinin daha kolay olduğuna dikkati çeken Kıvılcım, görüntüleme işi bittiği için bunu tek başına yaptığını anlattı. Tekrar 4 bin 200 metreden zirveye tırmandığını aktaran Kıvılcım, "Bu sefer sadece zirveye kadar bir rehber eşlik etti. 5 bin 137 metrelik Ağrı Dağı`nın zirvesinden 2 bin 200 metre olan Eli köyüne inişim yaklaşık 3 saat sürdü. Çivili lastik üzerinde zirvenin kubbesinde 60-70 kilometre hıza ulaştım. Ondan sonrası yavaş oldu" diye konuştu. Kıvılcım, şimdiki hedefinin, 6 bin metre yüksekliğindeki bir dağdan bisikletiyle inmek olduğunu sözlerine ekledi.