Demirtaş`ın konuşmasının önemli satır başları şöyle:
ŞAH FIRAT OPERASYONU
Birkaç gün öncesinde Şah Fırat operasyonunun yapılacağına ilişkin internet medyasında yazılar yazılıyordu. Yapılan bunca hata sonrasında hükümetin başka bir seçeneği yoktu. Oradaki insanlar IŞİD`in rehinesi olsun diyemezsiniz. Fakat bugüne kadarki hatalar silsilesi vesile oldu diye düşünüyorum. Suriye politikasının temeli hatalıydı. Daha vahim şeylerde ortaya çıkabilir diye düşünüyorum doğrusu.
Bir hükümet düşünün ki, türbe ile ilgili operasyon yapıyor, ama neden yaptığını doğru bilgi vermeyerek kamuoyunu aydınlatmıyor. Hükümetin bunu açıklaması gerekir. Hükümet sanki büyük bir zafer kazanmış gibi bunu lanse etmesi doğru olmamıştır. Hükümetin zafer kazanmış edasıyla beyanat vermesi yanlıştır. Hükümet hatalı politikalardan operasyonu yaptığını samimiyetle anlatmalıdır.
PYD KONTROLÜNDE
Türbenin yeni yeri PYD`nin kontrolünde ve tehdit altında da değil.
"ÖZGÜVEN PATLAMASI YAŞIYOR OLMALI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın kendisine destek vermesi özgüven patlaması yaşatmış olmalı ki, doğrudan bir siyasi partiye yanıt verebiliyor. Bürokratların bu şekilde cevap vermesi doğru değil. Daha önce AKP bu tavırlardan çok rahatsızlık duyuyorlardı, Genelkurmay başkanlarının açıklama yapmasına tepki gösteriyordu. Ama şimdi bu rahatsızlığı duymuyor.
PYD`DEN İZİN ALINDI MI?
Düşmanlık üzerine gelecek kuramayız. Hükümet bu konuda korkarak açıklama yapmak yerine Türkiy`ye gerçekleri anltasa daha yerinde olur. Türkiye bunları anlayacak genişliğe ve erdeme sahiptir. Sonuçta Türk ordusu Türkiye içinde bir yerden başka yere hareket ederken PYD`den izin almış değil. Şah Fırat operasyonunda PYD`nin desteği, izni alındıysa bu kimseyi küçültmez.
KOBANİ`DE SON DURUM NE?
Bu barbarlık örgütü oradan tamamen çıkarılmış değil. Irak`ta, Kürdistan bölgesinde, Şengal`e kadar her yere sızmış durumda. Kobane belki bir kırılma yarattı. Vahşet karşısında insanlık onurunun direnince kazanılabileceğine dair bir umut yarattı. Kobani`ye kısmen geri dönüşler oldu. Yeraltı ve yerüstü bütün yapılarıyla enkaza dönmüş bir kent görünümünde. Mesele Kobani değil ki, Ortadoğu `nun, Suriye`nin ayakta kalan yanı yok. İnsanlar göç ve sefalet içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE SON 1 AYDA NELER YAŞANDI?
Hüseyin Yayman`ın hükümet ve HDP heyeti ortak açıklama yapacak sözleri kendi görüş ve düşünceleridir. Çözüm sürecinin yürütücülerinin sözlerini daha çok dikkate almamız lazım. Böylesi bir ortam oluşturulabilirse biz tabiki bunu destekleriz. Kapalı kapılar ardında iş yapıyoruz algısı oluşturmanın anlamı yok. Son 1 ayda çözüm sürecinde neler yaşandığını anlatmak istiyorum.
Bir taslak metin üzerinde anlaşılmıştı, ama hükümet bu metni değiştirmek istedi ve bu metni açıklayalım dedi. Hükümet, Öcalan PKK `ya silah bırakma çağrısında bulunuyor diyecekti. Biz de bunun doğru olmadığını açıkladık.
Hükümet ve HDP temel 10 maddeyi müzakere etmek üzere anlaştık diyeceğiz. Hükümet mensupları, hala daha bu temel 10 maddeden söz etmiyor. Hükümet, Öcalan silah bırakma çağrısı yapsın diyor başka da bir şey demiyor.
"KOPUKLUK YOK"
Ortada bir hile var hissiyatıyla muhataplar bu çağrıya yaklaşmasın. Çağrı daha yapılmadan Kandil sert açıklamalar yaptı. İlkelerde uzlaşılacak ve bize çağrı yapılacaktı. HDP, Kandil, Öcalan arasında bir kopukluk yok. Düşünceleri manipule ederek görüşmeleri yürütmüyoruz. HDP ucuz senaryolar peşinde değil.
10 maddelik plan, özgün kimliğe değil, köklü demokratikleşmeye yönelik bir eylemdir. Heyet, her gidişinde müzakerelerin bu boyutunu anlatmaya çalıştı. Barış geliyor, demokrasi geliyor, ikisi birlikte geliyor hissiyatı çözüm sürecine olan güveni artırır. Silah bırakmaya endekslerseniz seçim öncesi, bu doğru bir yöntem olmuyor. PKK`nın silah bırakmam demiyor, bırakmaya hazırım diyor, siz de müzakare sürecinin gereğini yapın diyor. Hükümet ise Öcalan silah bırak çağrısı yaptı, bu çağrı HDP`nin elinde diyor. Hükümetin bizi zan altında bırakan, sanki Abdullah Öcalan çağrı yapmış da, PKK`nın dağdan inmesini HDP engellemiş gibi davranılması doğru değil.
GÖZLEMCİ HEYETİYLE NE KASTEDİLİYOR?
Türkiye içinde bu meseleye hakim, genel kamu vicdanını temsil eden bir heyet olursa iyi olur. Bu konuda hükümet hiçbir adım atılmış değil. Sadullah Ergin Adalet Bakanı olarak görev yaparken bu gündemdeydi, hala adım atılmış değil.
İŞTE O 10 BAŞLIK
1 - Demokratik siyasetinin içeriği tartışılmalı.
2 - Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarını tartışmalıyız.
3 - Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri
4 - Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına ilişkin başlıklar
5 - Çözüm sürecinin sosyo ekonomik boyutları
6 - Çözüm sürecinin yol açacağı yeni güvenlik yapısı...
7 - Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal güvenceleri neler olabilir?
8 - Kimlik tanımı, kavramına ilişkin eşit mekanizmaların geliştirilmesi
9 - Demokratik cumhuriyet, ortak vatan, milletin demokratik ölçülerle tanımlanması
10 - Bütün bu demokratik hamleleri içselleştirmeye yarayan yeni anayasa
(AA)
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01
Ağrı
24.11.2024