Gülten Aras Korkmaz
Siz siz olun, hiç bir şey için; SON demeyin,
Neyin gerçekten SON olduğunu bilemezsiniz...
Ödün vermeyi bırakdığınız için kaybettiğiniz insanları,Özlemeyin.
İnsanlığın,kardeşliğin parayla ölçüldüğü yerde haktan söz edilebilir mi?
Haklının itibarla belirlendiği yerde adaletten söz edilebilir mi?
Sevginin sahtelikten beslendiği yerde dostluktan söz edilebilir mi?
Değerin güç-kuvvete bağlandığı yerde onurdan söz edilebilir mi?
İnancın yalan üzerine kurulduğu yerde dinden söz edilebilir mi?
Kazancın hileyle büyüdüğü yerde ticaretten söz edilebilir mi?
Hayatımı çembere aldım ... Kimilerini içeri aldım kimilerini dışarı attım... Dışarıdan içeriye girmenin anahtarı SAMİMİYET İçeriden dışarıya çıkmanın Anahtarı İHANET ...
"Korkuyoruz, düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz...İNSAN olmaktan korkuyoruz."
"İnsan bazen konuşmak ve susmak arasında kalır. İşte o zaman dışarıya susar, içinde konuşmaya başlar. Sonra yavaş yavaş delirir."
"Bazen nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum.
...ve yanımdaki insanları kendime ay kadar uzak hissediyorum. Ben samimiyet istiyorum. Bunun haricinde hiç kimseden hiç bir zaman bir beklenti içinde olmadım. İnsanların ikinci bir yüzünü görünce üzülüyorum. Oysa hayatımda yer almak için kimsenin ne ikinci bir yüze, ne olmadığı biri gibi görünmesine, ne de hissetmediği halde yüzüme parlatılmış sözler söylemesine hiç gerek yok. Sonrasında mutsuzluğum dünyanın öbür ucuna yol olacak kadar çok üzülüyorum. Üzülmek... Ne olursa olsun bir türlü alışamıyorum. Ben herkesi her zaman olduğu gibi kabullendim ve beni de olduğum gibi kabul etmelerini bekledim.
Çünkü ben sevdiklerimin ne kusursuz olmalarını ne de o meşhur "sütten çıkma ak kaşık" olmalarını bekledim.
Hem kusuru güzel bulduğum anlar bile oldu sevdiğim insanlarda; "nazarlık" gibi mesela. Ama değer verdiğim insanların benim gibi düşünüp, hissetmediğini gördüğüm zaman canım acıyor. Sonra işin yoksa üfle dur, bir türlü geçmiyor.
Bazen aldığım terbiyeyi bir tarafa bırakıp gereğini yapmalıyım ki herkes haddini bilsin...!!!