Bu coğrafyada doğup büyüyüp, bu iklimin ayazını yemiş ve bu şartların imkânsızlıklarında yaşam mücadelesi vermiş olan her insan evladı, hayata atılıp ekmeğini eline almışsa, birde kendi işine sahip olmuşsa, gayet iyi bilir, ardında bıraktığı hayatların hala aynı meşakkatle ayakta kalmaya çalıştığını.
Ve kendi insanlarının neye ihtiyaç duyup neyin yokluğunu çektiğini.
Esefle izliyor ve duyumunu alıyoruz ki vefa borcu ağızlara lakırtı olmuş almış başını gidiyor.
Hakikaten, duyarlı olup, vefanın ne anlama geldiğini bilen saygın işadamlarımızı tenzih ederek, bu konu ile ilgili bir iki kelam etmek zaruriyeti hasıl olmuştur.
Doğubayazıt'ın insanlarının, malumunuz üzere işsizlik başlıca sorunudur. Bunun yanısıra iklimin insafına kalmış tarım ve tarıma bağlı hayvancılık yaparak geçimini idame etmeye zar zor çalışması da cabasıdır.
Burada yetişmiş duyarlı her insan akli selim ise şayet bunu gayet iyi bilir.
Ve bilirki kendi insanına vefa, iş istihdamı ile ödenir.
Ayrıca, şartları namüsait olup okumak isteyen, hakikaten desteğe ihtiyaç duyan gençlerin okutulmasına katkıda bulunarak vefa borcu ödenir.
Yoksa, insanların aklı ile dalga geçer gibi, ekmek yoksa pasta yersiniz demekle, vefa borcu ödenmez.
Öte yandan, hali vakti yerinde, gezmeyi, eğlenmeyi, hesapsız para harcamayı hayatının rutini haline getirmiş malum kaymak tabakasına para saçmakla, ne bu ilçenin insanının yarası sarılır, nede şartları düzeltilir.
Atalarımızın dediği gibi ayranımız yok içmeye milletle dalga geçer gibi faytonla gezmeye götürmeye kalkışırsanız şayet bu insanları, o vefayı size yedirtir bu insanlar, bizden söylemesi. N.Çelik...
