MEHMET KOÇ


SıYASı LıDERLER DıKKATLı OLMALI?


SıYASı LıDERLER DıKKATLı OLMALI?


         Siyasi parti liderlerinin herkes tarafından bilinen, genel kabul gören bir vizyonu ve de bir misyonu vardır. Buna göre liderler, küçük hesaplar peşinde koşmazlar,  sokak ağzıyla konuşmazlar, sorun ve sıkıntılara çözüm bulduğu ya da ürettiği sürece liderdirler. Liderler attıkları her adıma ve konuştukları her sözcüğe dikkat etmek zorundadırlar.


         Gene liderler, sadece bir azınlığı ya da çoğunluğu değil, tüm vatandaşları kucaklamak durumundadırlar. Ön yargılarla bir kısım vatandaşları dışlamak ya da farklı düşünenleri yok saymak veya korkutarak, sindirerek liderlik yapılamaz.


         Ayrıca liderler her türlü eleştiriye de açık olurlar. Bu sebepledir ki her kes lider olamıyor. Dolayısıyla her siyasetçi bir lider değildir. ıster atanarak, ister seçilerek gelmiş olsun;  toplumu yönetecek olan kişilerin lider özellikleri taşıyıp taşımaması, toplum için ya bir şanstır ya da şanssızlıktır. Çünkü iyi bir lider tarafından yönetilen toplumlar huzurlu, mutlu, umutlu ve verimli olurlar. Kötü ya da yeteneksiz liderler tarafından yönetilen toplumlarda ise herkes kendi başını kurtarmanın arayışı içinde olur.


         Liderliğin bu evrensel ölçülerinden yola çıkarak mevcut liderlerimizin durumuna bakıldığında, liderlerimizin kendilerine özgü bir yapılarının olduğunu görüyoruz.  Bu farklılığı onların günlük beyanatlarında görmek mümkündür.


         Demokratik bir hukuk devletinde bazı zor sorunlar hiçbir zaman ?ya sev veya ter ket? mantığı ile izah edilemez. Hitler?in Almanya?sında bile bu mantık başarıya ulaşamadı.  Eğer ?ya sev ya ter ket? benzeri terimler işe yaramış olsaydı, bugün belki de dünyanın büyük bir bölümü Nazi marşlarını söylüyor olacaktı.


         Çünkü insanları tornadan geçirip "Tek tip insan yaratmak" ütopyası hiçbir zaman tutmadı. Fakat sırf bir şiir okuduğu için hapse atılan ve bunun sonrasında  %47 gibi tepkisel bir oy ile Başbakan olan Sayın Erdoğan ın, Hakkâri?de yaptığı konuşmada benzeri bir terim kullanması gerçekten çok yadırgandı.


         Başbakan, Güneydoğuda gözüne kestirdiği 3?5 belediyeyi almak için bu kadar sağa geçmemeliydi. Çünkü sağda o kadar da boş yer yok. Bu mantıkla gidildiği vakit Güneydoğu için verilen beyanatlar, yakında ızmir için de farklı bir şekilde tezahür edecek. Belki de ızmir için de laik-anti laik söylemleri gündeme gelecek.


         22 Temmuz 2007 seçimlerinde Başbakan Erdoğan a verilen %47 oyların amacı bu değildir. Bu oylar "Anayasayı değiştir ve sivil bir anayasa yap... Sivil bir cumhurbaşkanı seç... Güç odaklarına karşı diren... Kürt ve Kıbrıs politikasında askeri çözümün dışında bir çözüm ara... Ermenistan la kavgayı bitir. AB uyum sürecini hızlandır... Ekonomik refahı artır. ışsizliği azalt... Devlet - vatandaş kavgasında vatandaşın hukukunu koru" diye verildi.
         Geçmişte benzeri bir lafı Süleyman Demirel başörtülü kızlar için kullanmıştı. O da başörtülü kızlara Arabistan?a gidin demişti. O zaman Başbakan Erdoğan, Demirel e ateş püskürmüştü. Fakat şimdi de Erdoğan DTP li Kürt vatandaşlarına aynı şeyi söylüyor.
         Muhalefeti hepten yok etmeye çalışmak doğru değildir. Halk tarafından AKP ye verilen % 47 lik destek her türlü icraat için çok yeterlidir. Buna rağmen DTP ve CHP nin elindeki birkaç belediyeyi de almaya çalışmak ve bunun için her yola başvurmak son derece yanlıştır.


Unutulmaması gerekir ki hukuk ve demokrasi dışına çıkıldığı vakit halk desteği kesiliyor. AKP?nin Ankara ve ıstanbul başarılarının arkasında halk desteği vardır. Bu sebeple siyasetçiler halktan koptukları vakit, uzun ömürlü olmadıklarını çok iyi biliyorlar. Siyasi tarihimizde bu şekilde mevta olmuş çok sayıda siyasetçi ve siyasi parti vardır.

  • Salı 4.1 ° / 0.2 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 3.5 ° / 0.1 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Perşembe 3 ° / -0.2 ° Orta kuvvetli yağmurlu

Ağrı

19.03.2024

  • İMSAK 04:42
  • GÜNEŞ 06:06
  • ÖĞLE 12:21
  • İKİNDİ 15:45
  • AKŞAM 18:25
  • YATSI 19:43