Seçim bitti şimdi geçim zamanı. Yapılan son Milletvekili seçiminde milletimiz tek başına iktidar istemedi. On iki yıldır devam eden tek partili yönetim yerini koalisyon denilen ortaklığa bıraktı.
Böylece 1 Şubat´tan itibaren başlayan seçim süreci Pazar günü oy verme işlemi ile tamamlandı.
Türkiye uzun bir süredir seçimle yatıyor, seçimle kalkıyordu. Siyasi partilerin ve adayların seçim heyecanına vatandaş da katılınca tam bir demokrasi şöleni yaşandı diyebiliriz.
Ağrı´da önceki seçimlere oranla katılımın fazla olması da dikkatlerden kaçmadı.
Aday adaylarının heyecan ve koşuşturması, listede yer alma mücadelesi derken adayların çalışmaları ile devam eden bu süreç hareketli günlerin yaşanmasına da neden oldu.
7 Haziran 2015 genel seçimlerinin kesin sonuçları Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklandı. Seçilmeye hak kazanan milletvekilleri mazbatalarını alarak. Ardından Ankara´nın yolunu tuttular.
TBMM´de milletvekilleri yemin ettikten sonra hükümet kurma çalışmaları başlayacak. Hali hazırdaki tabloya baktığımızda da en büyük sıkıntı burada görünüyor. Hükümeti kim nasıl kuracak?...
Normal şartlarda Türkiye genelinde en fazla oyu alan AK Parti Genel Başkanı hükümeti kurmakla görevlendirilecek. Bu süreçte Davutoğlu meclise girmeye hak kazanan CHP, HDP ve MHP ile görüşmelere başlayacak.
Koalisyon hükümeti veya azınlık hükümeti kurulmazsa, Cumhurbaşkanı bu kez sırayla diğer partilerin genel başkanlarını hükümeti kurmaları için görevlendirebilir. 45 gün içerisinde hükümet kurulmazsa geçici bakanlar kurulu oluşturularak ve erken seçim kararı alınacak.
Türkiye, üst üste seçimler kaldıracak bütçeye sahip değil. İşte Pazar günkü seçimlerden sonra borsanın geldiği nokta ortadadır. İlerleyen günlerde nasıl olacak bilmiyoruz? Görünen o ki, olan yine fakire oldu. Dolar fiyatı arttıkça fakirlik de aynı orantıda artıyor.
7 Haziran´daki seçimin en önemli başarısını elde eden HDP´nin bu oyu alacağını kimse tahmin etmiyordu. Baraja takılır veya kıl payı aşar diyenler çoğunlukta idi. Ama sonuçlara bakıldığında hiç de kıl payı olmadığını görüyoruz.
Başından beri söylediğimiz gibi Ağrı´daki seçim sadece iki parti arasında geçti. Bakmayın siz oy pusulasının çarşaf gibi olduğuna. Tabela partisinden öteye gidemediklerini aslında onlar da biliyorlar. Demokrasi adı altında seçime katılmalarına da kimsenin bir itirazı yok. Ama halktan da onlara teveccüh olmadığını gördük.
Tüm siyasi parti adayları milletvekili adaylarının amacı aynıydı. Herkes kazanmanın mücadelesini veriyordu. Çalışma temposunun arttırılmasındaki tek gaye mebus olup memlekete hizmet etmekti. Tabi altın vuruşu yapan ise seçmendi. Öyle ya demokrasinin gereği olarak adlandırılan seçimin sonuçlarını halk belirler.
Bu memleketin havasını teneffüs edenler artık bu memleketin bir atağa geçmesini bekliyor.
Bu da ancak ve ancak Ankara ayağının harekete geçmesi ile olur.
HDP´li Ağrı milletvekilliğinin ne denli zor bir görev olduğunu biliyor, bu nedenle mebuslarımızın sırtlamış oldukları vebalın hakkını ödemeleri için yılmadan, gece gündüz demeden uğraş verip, mücadele edeceklerine, çırpınacaklarına inanıyorum.
Evet seçim bitti şimdi sıra geçimde. Seçilenler önce kendi aralarında geçinmeyi bilecekler, sonra bizim geçimimizi temin edecekler. Yapamazlarsa kendileri bilirler. Geçmişte geçimsizlerin ve beceriksizlerin milletin oyuyla nasıl alaşağı edildiğini umarım hatırlarlar.
