MEHMET KOÇ


İdam Gelecek Sıkıntılar Bitecek !

Başbakan Sayın Erdoğan tarafından dillendirilen idam konusu ile ne yapılmak isteniyor ya da idamı yeniden gündeme getirmekle unutturulmaya çalışılan mesele nedir tam anlamış değilim.


        Öyle ya daha düne kadar idam cezasına karşı olan Sayın Başbakanımız, şimdi de idamın yeniden gündeme gelebileceğini söylüyorsa mutlaka bir amacı vardır.

        Geçmişte asılarak idam edilen merhum şahsiyetlere bakıldığında bu gün o insanların hiçbiri için “iyi ki idam edildi” diyene rastlamadım. O insanlar hakkında uygulanan idam cezaları söz konusu olduğunda, her kes “ çok yazık olmuş, idama ne gerek vardı başka bir ceza verilebilirdi” diye hayıflanıyor.

        O nedenledir ki, Türkiye’de uygulanan idam cezaları her zaman lanetlenerek hatırlanıyor. Çünkü infaz edilen idam cezalarının tamamı siyasetçiler ve düşünce insanları için uygulanmıştır.

        Yoksa idama kılıf bulmaya çalışan bazı siyasetçilerin dediği gibi “küçük çocuklara tecavüz ederek onları öldürenler” için kimse idam edilmemiştir. Bundan da anlaşılıyor ki amaç siyasi rakiplerin yok edilmesine yöneliktir.

        Yakın tarihimize bakıldığında Türkiye, 27 Mayıs darbesiyle başbakanını ve bakanlarını idam etmiş, 12 Eylül darbesinde de yine siyasi sebeplerle asılarak öldürülen yığınla insanla birlikte 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşı büyütülerek asılmak suretiyle idam edilmiştir. Biraz daha gerilere gidecek olursak Dersimde Seyit Rıza’nın yaşı küçülterek, çocuk olan oğlunun da yaşı büyütülerek idam edilmişlerdir.

        Demek ki AB idam cezasının daha çok siyasi mülahazalarla uygulandığını bildiği için üye ülkelerin tamamında idam cezasını kaldırtmıştır.

        Kara bir leke gibi iz bırakan siyasi idam cezaları, toplum vicdanında da derin yaralar açmaktadır. Suç unsurları zamana göre hızla değiştiğinden, yakın geçmişte idamlık suç olarak kabul edilebilen siyasi bir eylem, demokrasi ve insan haklarının gelişmesi ile birlikte, çoğu zaman suç olmaktan çıkmakta ve geçmişte verilen cezalar nedeniyle pişmanlıklar duyulmaktadır.

        Sayın Başbakan diyor ki halk “idamın geri gelmesini istiyor” Ancak unutulmaması gerekir ki, halkın tavrı devletin söylemlerine göre şekilleniyor.

        Eğer sürekli intikam ve öç alma duyguları halka pompalanırsa halk da cezaların daha da ağırlaştırılmasını uygun görüyor olabilir.

        Çünkü halk madalyonun sadece bir tarafını görüyor. O nedenle devlet yetkilileri hangi haberleri halka sunuyorsa halk da ona göre tavır alıyor. Bu halk Devlet tarafından yapılan isnatlara göre vakti zamanında başbakan ve bakanların asılmasını da uygun görmüştü. Ama sonradan devlet de halk da bu cezalardan dolayı özür diledi.

       Öte yandan, geçtiğimiz yıllarda idam cezasına en çok karşı olanların başında Başbakan Sayın Erdoğan geliyordu. İdam cezasını kaldıran da kendileri idi. Fakat şimdi insanın aklına şu geliyor, acaba sırf AB müktesebatının uyarlanması kapsamında mı idam cezasını kaldırdı, yoksa başbakan idamın kaldırılmasını Türkiye için istiyor muydu?

        Dikkat edilirse İdam cezaları 12 Eylül yönetiminin etkin olduğu zamanlarda bile TBMM tarafından onaylanmamaya başlanmıştır. 1986 yılında Adalet Komisyonu üyesi olan Ağrı eski milletvekili İbrahim Taşdemir, bir idam dosyası için hazırladığı raporda; bu cezaların onaylanmamasını savunmuş, Taşdemir’in bu talebi doğrultusunda o tarihten sonra idam dosyaları TBMM de onay görmemiştir.
        Binaenaleyh Kenan Evren’in cumhurbaşkanı olduğu dönemde bile TBMM tarafından onaylanmayan İdam cezasının, sırf Abdullah Öcalan için yeniden düşünülmesi demokrasi ve insan haklarına aykırı bir girişimdir.

  • Perşembe 23.2 ° / 9.1 ° Güneşli
  • Cuma 23.8 ° / 11.9 ° Güneşli
  • Cumartesi 23.5 ° / 11.2 ° Orta kuvvetli yağmurlu

Ağrı

25.04.2024

  • İMSAK 03:36
  • GÜNEŞ 05:09
  • ÖĞLE 12:11
  • İKİNDİ 15:58
  • AKŞAM 19:03
  • YATSI 20:30