Valimiz Sayın Dr. Osman Varol, Ağrı'ya atandığı ilk aylarda, her tarafa koşturup ilin öncelikli sorun ve sıkıntılarını tespit ettiği sıralarda,
Bendeniz de kendilerine yardımcı olmak amacıyla öncelikli ve önemli bir sorun olarak, içme suyu havzalarının korunması gerektiğini önermiş ve bu konuda bir SU sempozyumu düzenlenmesi önerisinde bulunmuştum.
Çünkü özellikle içme ve kullanma su ihtiyacı, gerek ülke genelinde gerekse Ağrı'da her geçen gün artıyor.
Her ne kadar ILISU ve YUSUFELİ gibi büyük su projeleri devam ediyor ise de bunlar bile uzun vadede Türkiye'nin su ihtiyacının karşılayacak düzeyde değildir.
Nüfus çoğalıyor, buna muvazi olarak su tüketimi artıyor. Artan küresel ısınma, su kayıp ve kaçakları da nazara alındığında su kaynaklarımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması hususunda yüksek bir çaba gösterilmesi gerekiyor.
O sebeple su kaynaklarımızın geliştirilmesi, korunması ve kontrol altında tutulması zorunlu bir hal almıştır.
Bu anlayışla ülke genelinde yapılan büyük projelere ilaveten lokal olarak iller ve ilçeler bazında da, otoritelerin su çalışmalarına öncelik vermeleri gerekiyor.
Böyle devam ederse Balık gölü yakın bir zamanda önemli ölçüde içerilere doğru çekilecek, gölden sağlanan içme suyu azalacak ve böylece öncelikle Doğubayazıt'ta muhtemel bir susuzluk görünüyor ve yaşanacaktır.
Hiç vakit yitirmeden Balık Gölü su havzası ciddi bir şekilde koruma altına alınmalı, burada toplanan su, dengeli ve tasarruflu bir şekilde kullanılmalıdır.
Aldığım bilgilere göre isale hattında ve su şebekelerindeki kayıp ve kaçak miktarı tam %50ler düzeyinde ifade ediliyor.
NELER YAPILABİLİR;
Balık Gölüne çok yakın ve halen yapımı devam eden Derecek Barajı, göl sularının takviyesinde kullanılabilir. Buradan Balık Gölüne akıtılacak su için, fazla bir masraf da gerekmiyor. Yerel bütçeler ile de yapılabilir.
Su havzasının sağlığı için, çevredeki küçük köy ve mezralarda yaşayan hemşerilerimiz, alt yapısı ve olanakları çok daha güzel başka bir bölgede iskan edilmelidir.
Keza su çevresi ağaçlandırılmalı, mesire yerleri oluşturulmalı ve tıpkı Çıldır Gölü gibi iç ve dış turizme açılmalıdır.
Aslında bütün bu hizmetler yapılabilir işlerdir. Yeter ki irade olsun ve yeter ki bu konuda kurumlar işbirliği yapsın.
Binaenaleyh Tarım Bakanlığı (DSİ), Valilik, Turizm, Özel İdare ve ilgili Belediyelerin bir araya gelmesi ile bölgenin içme suyu ihtiyacı uzun süre sağlanabilir.
