Ağrı Valisi Sayın Dr. Osman Varol, göreve başladığında, ilçeleri dolaşıp sorun ve sıkıntılar hakkında bilgi alırken,
bendeniz de, kendilerine yardımcı olmak amacıyla Doğubayazıt'ın en önemli sorununun SU olduğunu, bu konuda bir sempozyum düzenlenmesini ve kısa, orta ve uzun vadede yapılabilecek hizmetlerin belirlenmesini önermiştim.
Söz konusu yazıyı okuyup okumadığını bilmiyorum. Basın müşavirliğinin dikkatinden kaçmış da olabilir.
Ancak o tarihten bu yana bir çok sempozyum yapıldı lakin, SU konusunda bir çalışma gündeme gelmedi, yada geldiyse ben duymadım.
SU mevzuu dışında yapılan sempozyumları da önemsiyorum, fakat öncelik her zaman yaşamsal mevzulara ayrılmalıdır.
Çünkü söz konusu toplantılarda gündeme getirilen konuların nerede ise tamamı tanıtım ve reklama yönelik çalışmalardı.
Ağrı Dağı, Ahmed-e Hani vs.
Unutulmaması gerekir ki Doğubayazıt'ta yaşayan yaklaşık yüz bin nüfus, Balık Gölü suyunu içiyor, kullanıyor,
Şimdilerde bu su kaynağımıza bakıldığında Balık Gölü, yaklaşık 50 metre içeriye doğru çekilmiş durumda. Her geçen gün de bu çekilme devam ediyor ve su daha da azalıyor.
Düz mantıkla, yağışların azalması sebebiyle Gölü besleyen kaynaklar, ya kurumuş ya da çok yetersiz hale gelmişlerdir.
Gölden çekilen su ise devamlı artış göstermektedir.
Göl ile Doğubayazıt arasındaki onlarca irili ufaklı köyler de, göl suyunu kullanıyorlar. Dolayısıyla suyun önemli bir bölümünü, daha ilçeye varmadan tüketilmiş oluyor.
Halbuki güzergahtaki köylerin nerede ise tamamında su kaynakları bulunuyor. Tabiri caiz ise bu köylerin her taraflarında su fışkırıyor.
Demem o ki bu köylerin kendi su kaynakları pek ala değerlendirilebilir ve su ihtiyaçlar, balık gölü suyuna gerek kalmadan karşılanabilir.
Aynı şekilde Doğubayazıt içinde, hatırı sayılır oranda kayıp ve kaçak olduğu yolunda yoğun ve yaygın söylentiler vardır.
O nedenle bu gibi iddialar belediye tarafından ciddi bir şekilde takibe alınmalı ve bu konuda hiç bir şekilde müsamaha gösterilmemelidir.
Kişiler, kaçak bir şekilde elde ettikleri içme suyu ile bahçelerini suluyorsa bu, büyük bir vebaldir ve mutlaka hesabı sorulmalıdır.
Bu ve benzeri önlemlere ilaveten Balık Gölüne acilen su takviyesi de gerekiyor.
Taşlıçay tarafına nerede ise boşuna akan DERECEK suyu, bir şekilde Balık Gölüne kanalize edilebilir.
Bu konuda Doğubayazıt İl Genel Meclis Üyesi Mehmet Ertoğrol'un da bir çalışmasının olduğunu biliyorum.
Bir de Göl çevresi mutlaka ağaçlandırılmalı, dikilen ağaçlar koruma altına alınmalı ve Balık Gölü, bölgedeki güvenlik korucularına emanet edilmelidir.
Sadece yılda bir kere Gölde etkinlik yapmak ve ondan sonra da bıraktıkları çöpleri bile toplamadan gölü terk etmekle, göle sahip çıkılamaz.
Binaenaleyh Doğubayazıt ve Taşlıçay belediyeleri, bir program dahilinde göl çevresinde düzenli bir şekilde bakım ve temizlik yapmalı, SU havzası her yönüyle koruma altına alınmalıdır.
Sayın valimiz Ağrı'dan ayrılmada bu konuda bir çalışma başlatırsa, kalıcı bir hizmete imza atmış olur.
Zira yaşamsal hizmetler her daim hatırda kalır.
