Tüm Türkiye?de olduğu gibi Ağrı bölgesinde de 29 Mart 2009 yerel seçimlerin heyecanı başlamıştır. AK Parti ve DTP adayları netleşmeye başladı. Her ne kadar yerel seçimlerin AKP ile DTP arasında geçeceği belli ise de gene de diğer siyasi partilerde de az çok çalışma görülüyor.
AKP ve DTP Ağrı bölgesinde seçimleri kazanmanın hesaplarını yaparken, diğer siyasi partiler ise bu iki partinin oylarını düşürüp Türkiye genelinde partilerinin oylarını yüzde olarak artırma çabası içindedirler. Siyasi partiler için bunu doğal karşılamak gerekir.
Ağrı nın güçlü partileri olarak kabul gören DTP siyasi çalışmalarında daha çok emek ve yurtseverliği ön planda tutan bir seçim çalışması sürdürürken, aynı konumdaki AKP ise tam aksine yatırım ve sosyal hizmet sloganıyla bölgedeki seçimleri kazanma çabasında.
Bu nedenle seçimin nabzı AKP ve DTP kulislerinde çok hızlı atıyor. Kahvehanelerde, sokaklarda, işyerlerinde ve yaşanılan her yerde tek gündem yerel seçimlerdir.
Bu nedenle 29 Mart seçimlerinin farklı geçeceğini hepimiz çok iyi bilmekteyiz. Dışarıdan bakıldığında Doğubayazıt DTP?nin kalesi şeklinde gözükse de, bunu çok iyi bilen AKP?de siyaset oyununu kuralına göre oynayacaktır.
Dolayısıyla seçimi kazanmak için her iki parti de yapabilecek ne varsa yapacaktır. TRT 6, Van milletvekilinin Kürtçe şarkı söylemesi ve başbakanın TRT 6 kanalını açış konuşması gibi konular AKP tarafından çok iyi kullanılacaktır.
Her ne kadar özellikle Doğubayazıt ta seçimin favorisi DTP görünüyor olsa bile, AKP de eldeki kozlarını kullanıp seçimde sürpriz yapabilir. AKP ye güç verecek kozlardan biri de Gürbulak Sınır Kapısıdır.
O nedenle AKP nin yakında günübirlikçilere bazı toleranslar göstereceği ve günübirlikçilerin rahatlıkla ıran a gidip gelmeleri konusunda izin vereceği ifade ediliyor. Doğubayazıt Belediye Başkan adayı Ali Konyar ın bu konuda çok ısrarlı olduğu, hatta bu konuyu bir ön şart olarak AKP yetkililerine söylediği de konuşuluyor.
Bizim dileğimiz ise gerçek anlamda halkına hizmet edebilecek, yolsuzluklara müsaade etmeyecek, halkın manevi değerlerini ön planda tutacak, 30 Mart sabahı Ağrı ve ilçelerinde herkesi eşit bir şekilde kucaklayacak bir yerel idare yönetimi.
Ayrıca hizmetlerinde eşit, çevre kirliliğine ve çarpık kentleşmeye izin vermeyecek, yüreği ile vicdanının sesini dinleyecek ve her konuda gerektiğinde elini masaya cesurca vurabilecek bir Belediye başkanı gereklidir.
Aslında anlatmaya çalıştığım bu konular bir Belediye Başkanının yapması gereken öncelikli yasal görevlerdir. Dolayısıyla kendini bilen bir Başkana bunların hiç birini söylemeye gerek yok.
Binaenaleyh bizim insanımız mazlum ve mağdurdur. Belediye yönetimleri güçlünün değil, her zaman haklının yanında olmalıdır. Umarız özlem duyulan, arzu edilen çalışkan ve sorumluluk sahibi insanlardan oluşan belediye yönetimleri iş başına gelir, 81 il içinde sondan 1.olan bu geri kalmış Ağrı rahat bir nefes alır.
30 Mart sabahı Ağrı ve ilçelerine hizmet güneşi doğsun, bölgeye barış tohumları atılsın, kardeşlik bağları güçlensin, huzur ve refah gelsin, Sınır Ticaret Kenti Doğubayazıt yeniden canlansın, Her şey gönlünüzce olsun...
