Ayrıca 3 yıldır devam eden sivil Anayasa taslağı Mecliste kabul edilmez ise referanduma gidilecek. 2014 yılında büyük ihtimalle vatandaş üç kez sandık başına gidecek.
İki seçim ve bir referandum ülkemiz için ve seçmenler için büyük önem taşıyor. Bu nedenle iktidar ve muhalefet şimdiden seçim hazırlıklarına ve seçim yatırımlarına başlamış durumda.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve referandum kampanyaları genel olarak kısa sürecek ama yerel seçimler çok daha farklı olacak.
Aylar öncesinden seçim kampanyalarına başlanacak, kıyasıya aday yarışı olacak, partiler güçlerini göstermek için ellerinden geleni yapmaya çalışacaklar.
Daha çok Belediye demek daha güç ve daha çok oy demektir. Genel seçimler için de bir prova olacak yerel seçimler partilerin büyük bir mücadelesine sahne olacak.
Yerel seçimler genel seçimlerin aynasıdır. Yerel seçimlerde galip gelen veya hüsrana uğrayan partiler genel seçimler için de yeni bir strateji belirleme fırsatı bulacak.
Yerel seçimlerin en önemli özelliği çözüm sürecine denk gelecek olmasıdır. Belki de tüm hesaplar bugün için çözüm süreci üzerine yapılmaktadır. Bölgede yerel iktidarı ele geçirmek isteyen Ak Parti çözüm sürecini de önemli bir koz olarak kullanıp, bölgede başarılı olmaya çalışacak.
Doğu ve Güneydoğu’da yerel iktidarın çoğunluğunu elinde bulunduran BDP için de bu seçim büyük önem taşımaktadır.
Çözüm sürecinin seçimleri daha demokratik bir yapıya sokacağından halkın iradesi de ister istemez daha bir özgür yapıya kavuşmuş olacak.
2014 yılı seçimleri önemli dedik, Cumhurbaşkanlığı seçimleri de son derece önemli. Türkiye’de ilk kez Cumhurbaşkanı halkın oyları ile seçilecek. Demokrasiye geçiş dönemi açısından bu seçim de çok önemli. Diğer bir açından baktığımızda ise, Ak Parti’nin tavrı da seçimin kaderini belirlemeye yetecek.
Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı henüz resmiyet kazanmadı ama ihtimal dahilinde…
Eğer Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olursa bu kez Ak Parti lider arayışına girmiş olacak.
