NEZİR ÇELİK


2010 YILININ 1. GÜNÜ?


         Hani derler ya umut fakirin ekmeği. Her eski yıl gidip, yol yenisine doğru akmaya başladığında, hep daha iyi şeyler bekler insanoğlu.


         Eski yılda, içinde bulunduğu yılda yaşadığı şeylerden daha verimli, daha olumlu şeyler olmasını bekleriz hep. Hiç birimiz ? Yeni yıl eskisinden beter olmasın? dileği dileyen olmaz sanırım. Eskisinden daha iyi bir kazanç, daha iyi bir yaşam, daha iyi bir ortam, daha iyi bir yönetim, daha iyi bir ekonomi, daha sosyal bir hayat, daha sağlıklı, daha huzurlu, daha şanslı bir yıl dileriz hep...


         Tabi dilekler bunlar olunca ve yeni yıl bunları karşılamadığında, isteklerimizi hep bir sonraki yıla devrederiz. Yani hep alacaklı kalırız bir önceki seneden...


         2009 yılından çoğu insan krizin bitmesini diledi sanıyorum. Kriz bitsin, ekonomi kendine gelsin, hep beraber bir oh diyelim.


Neyse Yeni yıldayız işte. Yani 2010 yılının 1. günündeyiz?


         Ben bu anlarda daha bir hüzünlü olurum. Belki ömrümden bir yıl daha gitti diye. Belki de bir yıl daha yaşlandım diye. Nasıl geçti koskoca bir yıl? Nasıl geçiyor yıllar? Bazen çok uzun, bazen de çok kısa?
         Geriye dönüp baktığım zaman ya yaşadığım büyük mutsuzluklar ya da yaşadığım en keyifli zamanlar aklıma geliyor. Arada kalanlar ise unutulan kişi gibi?
         Ne çok şeyi öğretti bana geçen yıllar?
         Birçok şeyi yanlış, eksik, hatalı yaparak en çetin kışları yaşarken bile bana baharların küsmediğini öğrendim. Bu nedenle de her üzüntünün arkasından sevincin geldiğini bilerek beklemenin, sabretmenin kıymetini öğrendim.
         Gün geldi kendi kabuğuma çekildim. Çevremden uzaklaşarak kendime ayna tutmaya çalıştım. Bu serüveni yaşarken yalnız kaldım. Böylece yalnızlığın değerini ve çeşitlerini öğrendim.
         Sevdiklerime sıkı sıkıya bağlı kalamadım çoğu zaman. Bağlı olmak, bağımlı olmaktan daha sağlıklı diye düşündüm. Çevremde sevilme ihtiyacıyla yanıp tutuşan gönüllere köprü olamadım. Sevilmenin değil belki ama sevebilmenin gücünü öğrendim.
         Kendi hayatımı yaşadığımı zannedişlerim çok oldu. Çevremin bana sunduğu hayatı yaşamayı bırakarak kendim olabilme çabasına girdim. Vazgeçebilmenin zor ama bir o kadar da şart olduğunu öğrendim.
Kendimi tamamıyla bir işe adayıp diğer rollerimi hiç aksatmadım. Ama öyle roller oynadım ki, asıl BENi arayıp bulmakta zorlandım. Bu nedenle, ne yaşarsam yaşayayım kendimden caymamam gerektiğini öğrendim.
Öyle bir sevda yaşadım ki, yorulduğum zamanlar kendimden yardım istedim. Kalbimde fırtınalar koparken, beklentileri bir kenara atıp, karşı tarafa huzur verebilmeyi öğrendim.
         Gördüm ki konuşmayı beceremiyorum kendimi yazılarla ifade edebilmeyi öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Kelimeler hayatıma renk katıyor, değiştiriyor. Yazdıklarım bir nebze de olsa çizgimi gösteriyor.
         En önemlisi de;
         Ben geçen her yıla teşekkür etmeyi öğrendim.
         Öğrenecek daha çok şeyim olduğunu hissettirdiği için, umutlarımı da yanıma katarak, var gücümle yeni yıla ? Hoş geldin, ıyi ki geldin? diyebilmeyi öğrendim?

  • Cuma 8.6 ° / -3.6 ° Güneşli
  • Cumartesi 10.7 ° / -0.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazar 11.9 ° / 1.1 ° Güneşli

Ağrı

29.03.2024

  • İMSAK 05:18
  • GÜNEŞ 06:45
  • ÖĞLE 13:14
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:32
  • YATSI 20:54