FIRAT BEYAZIT YAZIYOR Doğubayazıt?ın köklü ve tanınmış ailelerinden, ALADAĞ ailesinin mensubu, Turan Nuri Aladağ?ı fazla değil, iki hafta önce yitirdik. Bir hafta ertesinde eşi ve amcasının kızı Türkan hanım savaştığı ve uğrunda parça, parça edildiği halde o amansız hastalık ile yıllarca bıkmadan, usanmadan savaştı. Ve bu savaşta hep galip çıktı.. Türkan hanımın sevgili eşi Turan Nuri Aladağ vefat ettikten sonra savaştığı hastalığa teslim olarak, çok sevdiği eşi Nuri beyi yalınız bırakmayarak, bir hafta sonra peşinde Yüce Rabbimizin huzuruna kavuştu. Eee, yıllarca bir birlerini sevmiş, bir birilerin kahrını çekmiş, bu beraberliklerinde Doktor Akif Aladağ, Aynur Aladağ ve Gökhan Aladağ?ı dünyaya getirmiş, Büyütmüş, okutmuş ve büyük zahmetlerle iyi günlere getirmişlerdir. Türkan hanım azimliydi, hiçbir yenilgiyi ve yalanı kabul etmezdi. Hatta bazen Rahmetli Turan Nuri dayımla bile fikirleri ters düşerdi kadar bir birlerine bağlılıkları vardı ki, dayım yengem kırılmasın diye, Haydi Birader bir dışarı çıkıp hava alalım. Ve dışarı çıktığımızda dayım Nuri bey hemen üzüntüsünü dile getirirdi, Acaba hanımı çok mu üzdüm?, diye söylenirdi. Biraz dolaştıktan sonra dayanmazdı, bir şeyler alırdı, Haydi birader eve çıkalım. (Dayı daha yeni çıktık, biraz daha dolaşalım,) yok birader eve çıkalım derdi. Eve çıktığımızda hiçbir şey olmamış gibi Yenge Türkan hanım getirir kahvesini önüne koyar ve yarın ne yapacaklarını konuşurdular. Ben Doktor Akif ,yada Gökhan dışarı çıkardık. Çıkmadan evvel Dayım Nuri bey ve eşi Türkan hanım ellerinde bir sürü ilaç, Akif ya da Gökhan?a bir bardak su ile verirlerdi. Aman oğlum ilaçlarınızı ihmal etmeyin. Rahmetli yengem, Fırat sende isterimsin?, diye sorunca Dayım Nuri bey, yok hanım o başka ilaç almaya gidiyor, diye takılırdı. Dayım Nuri Bey yeğenlerinin hepsini çok severdi. Keza yengem Türkan hanımda öyle idi . Neyse bu sözün kısası MALA DUDİ iki haftada iki fire verdi. İkisinde mekanı cennet olsun. ALLAH geriye kalanlara sabır versin .