Yıllar önce Antalyalı bir arkadaşım, evlenecek çiftlerin çeyizlik eşyaları arasında buzdolabı, çamaşır makinesi gibi klimaların da olduğunu söylemişti, malum sıcak memleket ve klima orada evlerin zaruri bir ihtiyacı. 

Bu gidişe Doğubayazıt’ta evlenecek çiftler (tabi evlenmek için başlık parasına, pardon süt parasına güç yetirirse) bir de su deposu bakmaya başlayacak. 

Öyle ya, kimi mahallelerde su, akşam var, gündüz yok; kimi yerlerde gündüz var, akşam yok.

Doğubayazıt’ta su sorunu tek taraflı bir mesele değil, sadece yetkili kurumlara ve kişilere bu meseleyi yıkamayız. 

Kaçak su kullanan, faturaları ödemeyen, faturalar için belediyenin kapısına dayanan, bahçesine hortumu bırakıp göle çevirecek kadar suyu israf eden vatandaşların da payı var. İşin bu yönünü kabul etmek gerekir. 

Ama en nihayetinde çözüm makamı ise yetkili kurumlar…

2023 yılında kocaman bir şehirde bu sorun ile yüz yüze kalınması kabul edilecek bir durum değil. Beden temizliği, ev temizliği, mutfak temizliği sağlıklı bir şekilde yapılamıyor. Bu nedenle Çocuklarda salgın hastalık baş gösteriyor. 

İshal, kusma ve bulantı şikayetleriyle acile gidenler var. Bulaşıkları bir leğende yıkayıp bir leğende durulayan aileler var. İnsanların evinde çamaşır makinesi var, su yok, kullanamıyor, bulaşık makinesi var; su yok, kullanamıyor. 

Düğün-dernek olduğunda, misafir geldiğinde insanlar zor durumda kalıyor. İmkânı olan depolarla vesaire kendi sorununa bir çözüm bulmaya çalışıyor, imkânı olmayanlar ise ortada kalıyor. Kola şişelerinde, beş-on litrelik su şişelerinde akşamdan su saklıyor.

Yetkili kurumlar, hem vatandaşlardan kaynaklanan sorunlar için hem de yağış ve diğer doğal nedenlerden kaynaklanan sorunlar için çözüm bulmaya çalışmalıdır. 

Eminim, işin uzmanlarıyla verimli ve etkili toplantılar yapılması, çalışmalar yürütülmesi sorunu tamamen çözmese bile insanları rahatlatacak bir düzeye getirebilir.