Haber: Fırat Beyazıt Çelik

İstanbul´da bir Doğubayazıt geleneğini daha yaşatıldı. Sevdin Koç´un küçük oğlu Cem´in düğününde katılımcı hemşerilerimiz düğün ve şenlik kültürlerini bir daha yaşadılar.

 Geçtiğimiz pazar günü Hilton Otelinde  Gazetemiz  Baş Yazarı  Mehmet Koç, Şevket  Koç ve Dr.Ahmet Koç´un yeğeni, Gülsen-Sevdin Koç´un en küçük evlatları eğitimci Cem Koç ile Bayburt Eşrafından Melek-Bedir Muslu´nun kızları Avukat Kadriye Muslu´nun düğünleri vardı.

Koç´lar misafirlerini kapıda karşılayıp, masalarına kadar buyur ettiler.Koç´lar masaları teker, teker gezip misafirperverliklerinden kusur etmediler.

 Koç´ların yakınları, sevenleri, bu mutlu günde hazır bulundular. Düğün salonuna  gelenler kederlerini, sıkıntılarını unutup eğlendiler, oynadılar, halay çektiler ve düğündeki neşeye neşe kattılar.

Şunu bir kere daha gördük ki hemşerilerimiz, Doğubayazıt dışında biri birlerine çok bağlı ve tutkundurlar. Onların bu özelliğini her yerde görmek mümkündür. Artık havasından mı, suyundan mı ya da Ehmede Xani düsturundan mı bilinmez.

Önce güzel bir Kuran tilaveti ve dualardan sonra Kürtçe bir uzun hava ile başladı, sonrasında düğün halay govend tuttu, "davulcu vurdu davula, türküler söylendi şenlik salona sığmaz oldu.

 İstanbul sessizdi, dolmuşçular arabası olanlar Koç´ların mutluluğuna çaldıkları korna ile destek veriyordular, kolay değil, Doğubayazıtlılar halaya durmuş, Doğubayazıt havası her yere savrulmuştu.

Halayda hep dik durduk,Heybetli Ağrıdağı kadar yüceldik,o eşsiz sıcak yüreklerimizle,ellerimizi bir birimize kenetledik.Koç´ların düğününde bütün canlar bir olmuştu.Salon şiştikçe,şişti pist amacını aştı.Kürtçe ve Türkçe türküler söylendikçe,ayaklar yere vuruldukça sanki koca İstanbul inliyordu.

Bir kardeşim halay da kulağıma fısıldadı, "ne olur bu güzel gün bitmesin?,hayatımda bu kadar ilk defa bu kadar mutlu oldum,yüreğinizdeki sıcaklık her yanımı sardı, siz ne güzel bir varlıkmışsınız?"

 Ben kardeşimden bu lafı duyduktan sonra,baş bara zıpladım,Şevket Koç´un eline girdim,o kadar kendimi kaptırmış olmuşum ki, nerde ise Şevket Koç´un o koca gövdesini ikiye ayıracakmışım elli beş  kiloluk gövdemle.

Biz Kürtçe eşliğinde halaya çektik,Mutluyduk,umutluyduk, Koç´ların düğününde. Kürtçe müzik çaldıkça hiç bir kimse yerinde duramadı,halayı aldı başını gitti.         

Kadim dostlarım Prof.Dr.Çetin Kotan ile Op.Dr.Ahmet Koç Van´dan geleceklerdi, ama ne yazık hava muhalefetine takıldılar, uçaklar kalkamadı ve aramızda bulunamadılar.

 Koç´lar sanatçı yönünde adres değişikliği yapmıştı, Aydın Aydın´ın yerine Faruk Tuncel´i getirmiştiler.Bu adres değişikliğine Musa Turan ve ailesi de katılmıştı,her düğünlerinde Heme Hacı´nın yerine artık Serhat Çarnewal ve Yunus Agırı´yı tercih etmiştiler.Güzel bir değişiklik ve yerinde bir karar olmuştu.

Hatta Sevdin Koç abimiz bir espiri yaptı,Fırat dediğini yaptık,sanatçı değişikliğini yaptık,mutlu musun?,diye sordu.

            Doğubayazıt çok güzel dengbejler, stranbejler,sanatçılar yetiştirmiş.Artık kendi özümüzde olanlara dönelim.

          Doğubayazıt´lısı, Bayburtlu´su, yabancısı, yerlisi her kes Koç´ların düğünündeydi.Mekan geniş ve güzeldi.Tüm sıcak yürekler orada toplanmıştı.

            Katılımcılar oldukça fazlaydı, Sevgili ağabeyim Mehmet Koç beni uyardı, isim yazma,bazı dostların ismini yazmıyorsun,düğünden erken çıktığın oluyor, sonradan gelenlerden söz etmiyorsun onlarda haklı olarak sitem ediyorlar, bende "peki" dedim ve bu sefer gelenlerin isminden söz etmemeye karar verdim ki, haklı bir karar biz gelin tarafının kimler olduğunu da pek bilmediğimiz için onlara karşıda ayıp yapmayalım,dedik.

 Azı ile özü ile Koç´ların bir düğünü daha böyle geçti.Gençleri tebrik eder,hayat boyu mutluluklar diliyoruz.