Camide Teravih Namazı yok,  İftar Yemekleri ve İftar Çadırları olmayan ve her kesin eve kapandığı bir Ramazan...Gerisini siz tamamlayın lütfen.

Ramazan ayı insanların; iç seslerine kulak verdikleri, tefekkür ettikleri ve başta muhtaçlar olmak üzere yüzlerini diğer insanlara doğru çevirdikleri ve daha da önemlisi Müslümanların bir araya geldiği bir aydır. 

Her akşam açılan iftar sofraları aynı zamanda; oruç tutsun tutmasın bütün insanlarla yapılan buluşmalara, bir araya gelmelere vesile oluyordu. 

Ancak ne yazık ki bu yıl tüm bunlar mümkün olmayacaktır. Zira Koronavirüs pandemisi; Ramazanımızı, geleneklerimizi, bayramlarımızı, cami buluşmalarımızı ve dini merasimlerimizi alışılagelmiş biçimde ve cemaat içerisinde idrak etmek yerine, bizleri bunlardan feragat ettirdi.

Böyle sıra dışı bir dönemde dahi, elbette ki inancımızı ve Allaha bağlılığımızı zor da olsa yine de yapmanın yolunu bulduk nitekim.

Bütün bunlar gösteriyor ki yarını kestirmek gerçekten zor. Bunu böyle bilmek ve kabullenmek lazımdır. Dikkat edilirse son zamanlarda Dünya öyle hızlı gündem değiştirmeye başladı ki kısa sürede sistemler çöktü, her kes başının derdinde.

Koronavirüs, tabiri caiz ise bütün planları, güçlülerin sömürü ve işgal senaryolarını, petrol fiyatlarını altüst etti. İhracat ve ithalat durmuş, devletler biri birinin kapısını çalmaya korkar hale gelmiştir. 

Dolayısıyla alış veriş imkanı kalmamış her toplum doğal olarak kendi yağı ile kavurulmak zorunda kaldı.