Gazetemizin babası sevgili kardeşim Nezir Çelik’in kızı Olcay’ımızın düğünü vesilesi ile uzun zamandır gitmediğim Doğubayazıt’a, Aydın’da oturan çocukluk arkadaşım ve Doğubayazıt’ın taşı, toprağının bir parçası olan sevgili kardeşim Nihat Taştan ile birlikte gittik.
Doğubayazıt’a varmadan evvel çok heyecanlıydık, uzun zaman oldu görmediğimiz Doğubayazıt ve dostlarımız vardı, ben arada bir gelir, giderdim ama Nihat Taştan gitmeyeli25 seneyi devirmişti, Doğubayazıt dışında yaşayan bazı haylazlar hep bize şunu derlerdi: “Doğubayazıt insanları değişmiş, kimse, kimseyi tanımıyor, Allahın selamını bile çok görüyorlar, Doğubayazıt’a gidipte ne yapacaksınız? ” bu haylazların dediğinin tam tersini yaşadık, Doğubayazıt’ta kaldığımız süre içerisinde değil bir günümüz, bir saatimiz bile boş geçmedi, hep dostların yakın ilgi ve alakasının ilgi odağı olduk. Demek ki, bu haylazlar hiç kimse ile ilgilenmemişler ki, kimsenin ilgi odağı olamamışlar kanaatine vardık.
Ehmede Xani’de secdeye durduk, Heybetli Ağrı Dağı’na sol yanımızı dayadık, İshakpaşa saray’ının gölgesinde demli çayımızı içtik, keşişin bahçesinde soğuk suları yudumladık, Paşa babanın (Mustafa Çamlıbel) o eşsiz manzaralı yerinde mangala oturduk, Gültepe köyü`nde çocukluğumun çınladığı kırlardı, o kırmızı yüksek tepelerinde aş otu yolarak, meyve gibi yediğimiz otları artık görmez olduk. Gültepe köyünü yolmuşlar, o eşsiz tepeleri yok etmişler, Gültepe köyü gitmiş yerine göltepeler oluşmuş, yazık olmuşta
ne yazık.
Doğubayazıt’ı gezdik, çılgın çocukluğumun geçtiği kırları dolaştık, kaldırım taşlarının altında gizli, gizli saklanan sevdamızı aradık, neşemizi, kederimizi heybetli Ağrı dağ’ına savurduk, Doğubayazıt’ı gezdik, hem içim burkuldu, hem de sevinçlerim, duygularım git, gide arttı  Mahalleler, caddeler, sokaklar tanınmaz hale gelmiş, çarpık kentleşme, yükselen binalar artık ner de ise heybetli Ağrı dağı’nın o eşsiz manzarasını işgal etmişler, her yerde inşaatlar, sokaklar çamur deryası, susuzluk halkın olmuş yüz karası.
Doğubayazıt büyüdükçe büyümüş, Turizm cenneti olan Doğubayazıt’ta bir turist ile karşılaşmak mümkün değil, turizm konusunda hiç bir etkinlik yok, hiç bir çabada sarfedilmiyor. Doğubayazıt sanki turizm cenneti değil, attığımız her adım başı yolumuzu kesen dilenciler cenneti haline gelmiş. Kent konseyi allaha emanet, paslanmış tabelasından başka görünürde bir şey yok. İshakpaşa sarayı’nı sanki talan etmişler, tadilat yapalım derken, tüm tarihi varlıklarını yok etmişler.
Çayını içtiğimiz, yanına vardığımız esnafın tümü halinden şikayetçi, iş yok, aş yok. Ama gel gelelim, Yeni Belediye Başkanı Murat Rohat Özbay`dan oldukça umutlular. Bir kurtarıcı gözü ile bakıyorlar Başkan Özbay’a. Doğubayazıt ziyaretimiz kısa sürdüğünden dolayı eş başkanları ziyaret etme şansımız olmadı. Belki Çelik ile Baran’ların düğününe gelirler, orada kısa bir sohbetimiz olur diye düşündük ama sağolsunlar davet edildikleri halde ne geldiler, nede bir mazeret bildirdiler.
Belediye tarafından Koçkıran tepesine yapılan tesis gerçekten harika, Doğubayazıt’lılar için bulunmaz bir nimet. Gerçi tesisin neye hizmet edeceği hala belli değil, ama bir İstanbul boğazı gibi Doğubayazıt manzarası orada görünmeye değer, bunun için Belediyeyi kutluyorum.
Doğubayazıt insanı candır, ciğerdir, dılovandır, heybetli Ağrı dağı kadar yücedir, bir birilerini sever, bir birileri ile haşır-neşirdir. Doğubayazıt bir ekoldur, Ehmede Xanı’nın ilmini almışlar, Dengbeş Yunus Agiri, Hüseyin Zeren’den ağıt dinlemişler, Mem-Zin eserinden beyit edinmişler, sabah güneş doğuşunu görmek için ve güneş doğarken nasıl takla attığını seyir etmek için kayaburnu tepesinde pusuya yatmışlar. Doğubayazıt insanı merttir, sofrasındaki ekmeğini, bardağındaki çayını bölüşmesini bilendir, çünkü o Doğubayazıt’lıdır ona yakışanda budur.
Doğubayazıt’ta kaldık, dostların sofrasına vardık, demli çaylarını içtik, Doğubayazıt’ın o vazgeçilmez havasını aldık, yükselen o toz toprağını yuttuk. Bir nebzede olsa Doğubayazıt’ı yaad ettik, Doğubayazıt’lıyı anılarımızın içerisine sığdırdık, bir daha ki, Doğubayazıt maratonunda buluşmak üzere sen sağol emi aziz Doğubayazıt ve Doğubayazıt’ın o arif insanları....