Eski vahşiyane dünya anlayışını yıkıma uğratacak bir deprem, yeni ve daha iyi bir dünya anlayışına yol açar.

İSTE BUL DÜNYASI

Üzerinde yaşadığımız gezegenin taşı toprağı altın olsaydı, yaşam olmazdı. Bu gezegende çeşitli araç gereci ortaya çıkarabilecek zenginlikte çeşitli madde bulunmaktadır. İstekli ve yetenekli bir mahlukatın böyle çeşitli madde zenginliğinin içinde bulunmasıda, olması gereken bir uyum olmuş. İstek varsa malzeme vardır. İsteyenin bulduğu dünya. "iste bul" dünyası. Böyle bir dünyada yoğun nüfuslu yerlerde yaşamın düzene olan muhtaçlığı ekmek su ile eşdeğerfir.

TEKNİK DÜZEN VE UYUM ATMOSFERİ

Toplu insan nüfusunun barınabilmesi için teknolojik yapılara ve uyum atmosferine ihtiyaç vardır. Kalabalık ortam yaşamı, kedi köpek dahil herkesi birbirine saygılı, tavizkar, empatili şekilde uyumlu olmaya doğru iter. Kural ve sistemler, ekmek su gibi ortak bir ihtiyaç olup otomatikman yürürlüğe girebilmekteler. Aksi halde toplu yaşam kaotik yaşam demek olur. Buna olan genel farkındalık, uyum atmosferine sebebiyet verip her çeşit insanı mecburi olarak bu atmosfere tabi eder.

SORUNLARIN İÇİNDE ÇÖZÜMÜ GÖRMEK

Bazı büyükşehir yaşamında yer ve suyun alt üstlerinde çeşitli yollar olmasına rağmen zamanın önemli kısmı yollarda geçebilmektedir.

Çözüme devam adına bu çeşitlere bir ek olarak binaların üzerinden üst geçit misali köprü yollar inşa edilebilir. Bu yollar, diğerlerine göre biraz daha kestirme yol olabilirler. İnce ve sağlam direkler üzerinde ince ve sağlam yollar. 

Teknik yönü mühendisler için zor olmayacak olan bu yollar, direkler üzerinde bir yada bir buçuk metrelik şeritler halinde iki şerit olarak yeterli olabilir.

KÖPRÜ YOLLAR ÜZERİNDE KAÇ ÇEŞİT ARAÇ OLABİLİR?

Köprünün daha sağlam ve daha az maliyetli olabilmesi için hafif araçlara uyumlu olması gerekir. Buda, köprüye özel yeni tip araçların bulunmasını gerektirecektir.

Bu araçlar hem scooter misali kişisel koltuk tarzında, hemde mini vagon misali toplu taşıma şeklinde olabilirler.

Yol, hortuma benzer şekilde üstü kapalı yuvarlak bir yapı olduğunda, her yönden rüzgarı kaydırma özelliğinide almış olur.

Bu yolun iş görmesi durumunda, zamanla şehrin üzerinde örümcek ağına benzer bir hale gelebilir. Ağ boşlukları sıklaştığında ise, marsta koloni şehirler kurmaya örnek olmaya kadar gider.

ULAŞIM KOLAYLIĞININ DÜNYA ÇAPINDAKİ UYUM ATMOSFERİNE KATKISI

Medeniyetler buluşması başlatılmaya çalışılmışsada, geleneksel çatışmacı dünya düzeni, yer yer irili ufaklı çatışmalarla kendini sürekli tazeleyip güncellemekle o tür projeleri rafa kaldırıp gayri insani hükmünü sürdürebilmektedir.

Mevcut medya düzeyinin, küresel kamuoyu oluşturmasındaki rolü ile çatışmaların ve vahşetlik boyutlarını kısmen de olsa frenleme etkisine sahiptir. Bu bir çeşit ortak meclisin farklı bir versiyonu gibidir. Bir olaya dair herkes anında haberdar olup, olaya dair birbirlerinin yorumlarınıda anında öğrenebiliyorlar.

Bu imkanların daha önce olmayışı, insani dereceyi düşüren halleri ortaya çıkarıp bugünlere kültürel bir alışkanlık olarak yansımasını sağlamıştır.

Ulaşım işinin de iletişim gibi gelişmesi, onu da benzer çözümcül etkiye sahip kılar. Fiziki yakınlık, giderek ortak noktalara doğru itilmeyi sağlar. Taraflar geçim için karşılıklı tavizlerle ortak noktada buluşurlar.

Bunun tersi, yeni gelenlerin cehennem olarak göreceği bir dünya olur. 

BEBEK İLE HEMŞİRE

Çatışmalı bölgede dünyaya gelen bebek bakışları ile sorar: burası cehennem mi? 

Hemşire: hayır, burası ne istersen onu bulma dünyasıdır.

Bebek - nedir o zaman bu cehennem... Böyle mi istediniz? 

Hemşire - bu durum, dünyayı yakmak için tutuşturmaya çalışan cehennemlik şeytanın işi olsa gerek. 

Bebek - hiç hoş bulmadım. Söndürün o zaman bu tutuşturmalığı.

Hemşire - söndürmek kolay aslında ama, öncelikle söndürmeye yetkin olanların sönmeleri gerekir.

Bebek - her taraf mı yanıyor yoksa? 

Hemşire - evet farklı yanışlar da vardır.

Bebek - nasıl yani? 

Hemşire - söndürmek için kımıldayanlar, farklı bir yangının içinde olduklarını fark edebiliyorlar. 

Bebek - o yangınlar nasıl yangınlar ve neyin eseri? 

Hemşire - tutuşturucu öyle bir ayarlama yapmışki, ellerdeki suyu alıp yerine körük vermiştir. İyi olan kısım ise buna olan farkındalıktır.

Bebek - anlamadım nedir bu körük? 

Hemşire - bu körük, tarihten bugüne çatışarak gelmenin verdiği mevzili duruştur. Kıravatla yan yana gelinse bile orada geleneksel vuruşma çıplak gözle görünmeyen bir versiyonla devam etmektedir. O yüzden yangına bakarken, bu içsel vuruşma yanışıyla sadece aynaya bakılmış olunur.

Bebek - anladım. Herkesin deposu benzinle yüklü olunca kimse itfaiyeci olarak ateşe yanaşamıyor.

Hemşire - evet, birbirine karşı o şekilde tedbirli olmayı gerektiren sebepler var olduğu sürece dünya, arada bir yer yer yanan ve herhangi bir anda da komple yanmaya müsait bir yapı olarak kalacaktır.

Bebek - bunun tersi için bir umut varmı? 

Hemşire - yeni bir düzen için bir araya gelme umudu var. 

Bebek - bu yan yana geliş dünyanın yanıcı bir madde olmaktan çıkışı için umut olabilecek mi? 

Hemşire - bunun için bir başlangıç, uzun bir süreç'e ve yeniliklere ihtiyaç olacak.

Bebek - başlatın o zaman. Bizler vahşi yaşamın vahşilerimiyiz ki korku ve tedbir ile yaşayalım…

Hemşire - Çağrın burada ve burasıda iste bul dünyası.

iyi bir dünya isteği olan varsa gelsin birlikte bulalım. Yuvarlak masa var.

Konuşmaktan çok düşünme masasıdır. Düşünmeye gel.

SONUÇ

Her çatışmanın bir üzülen birde sevinen türibinsel seyircileri olunca, böyle taraflı seyirciden çözüm değil, karşı tarafı yenme arzusu olur.

Olaylar ve çözüm zorlukları, küresel ortak bir meclisin gereğini önemli derecede dayatmaktadır.

Çok başlılık, tartışma ve çatışmaya müsait bir yapı olur. Dünyanın tek başlılığı sadece bir renkten olduğunda bu vücuda baş değil, sadece rakiplerini yenebilen bir güçlü olur. Bütün menfaatleri ortak bir menfaat için entegre eden değil, tüm menfaatleri sadece kendi menfaatine göre gözeten olur. 

Baş demek, farklı görevlere sahip farklı organlarla yönetimsel bağlantısı olan demektir.

Buda dünyanın sağlıklı ve uyum içinde olabilmesine yönelik olarak, her ülkenin kendi yapısal durumuna göre bir görev üstlenmesi demektir.

Başın görevi, sağlıklı yolda doğru ilerleyiş için görevleri yaptırıcı ve denetleyiciliktir. 

Her bölgeden o bölgenin sorunlarını iletmesi için temsilcilerin olduğu ve her bölge üzerinde yetkisi ve çözüm gücü olan ortak bir meclis lazımdır.

Her tarafı ayrı bir değer ifade eden insanın kendi vücudu, her şeyi net olarak açıklamaktadır.

Not: bir zamanlar bir çocuğun bulduğu çözümler, daha sonraları bire bir aynısı ortaya çıkmaktaydı. Körfez savaşında, başkanın "halkım savaş istemiyor o yüzden savaştan vazgeçiyoruz" diyebileceği ve bunuda falankesin açıklayabileceği düşünülmüştü. Aynısını kuzey kıtanın birliği onu bir plan olarak saklı tutuyormuş meğer. 

Büyük şehirdeki denizin kirli kısmını temizleme işinin tekniği de aynı. 

Daha önce demode olmuş yandan çarklı tekne de aynı. 

Işınlanma yöntemi de aynı.

Dahada var bunlar bir kısım.

Yüzde yüz benzerlikler olunca, "acaba düşüncenin sinyalleri aynı noktadan mı geliyor" diye düşündürtmüyor değil.

Varılan nokta itibarı ile teknoloji, artık düşünceleri bir şekilde dışa vurmaya imkan veriyor.

BEBEKLERDEN ÇAĞRI

Ey dünya insanları! 

Daha iyi bir dünya isteği olan o isteğini, isim, tarih ve imzalı olarak küçük bir not kağıdına yazıp matbaya teslim etsin. Dünyanın her yerinden herkes notlarını yazıp oralardaki gazete matbaalarına teslim edebilir.

Notlar sayılması gereken çokluğa ulaştığında sayım işini gönülü hemşireler üstlenebilir.

Tıklama sistemine göre daha zahmetli olsada bu zahmet, samimi isteğin gereği ve belgesi olur.

Daha iyi bir dünya ümidiyle.