BARIŞ &DİYALOG

BARIŞ &DİYALOG

Mehmet Koç´un Kaleminden

Siyasi partiler ile Sivil Toplum Kuruluşları, karşılıklı bir tolerans havası içinde, var olan sorun ve sıkıntılara yaklaşmaları durumunda, Türkiye´de birçok mesele çözülebilir.

Onun için de öncelikle konuşma ve diyalog kanallarının açık tutulması gerekir. Karşı tarafın görüşleri paylaşılmasa bile, yine de mevcut soruna bakış açılarını anlamakta büyük yarar vardır.

Halk arasında bir umut haline gelen çözüm süreci görüşmelerinin bıçak gibi kesilmesi ve sonrasında bir çatışma ortamının yaşanıyor olmasında, diyalog olmamasının payı büyüktür.

Devlet ile HDP arasında yakın zamana kadar devam eden görüşmeler; birileri tarafından istismar edilmiş olsa bile yine de yok sayılmaması gerekirdi. Bir başka anlatımla görüşmelerin kesilmesi, taraflar arasında karşılıklı güven noksanından kaynaklansa da diyalog yolları açık tutulmalıydı.

Çünkü Türklerle Kürtler, biri birlerine yabancı olmayan iki halktır. Aralarında din, yaşam ve gelenekler açısından pek çok ortak nokta bulunuyor. Bu da, birlikte yaşamayı kolaylaştırmaktadır.

Öte yandan Kürtlerin, yaklaşık yarısının Türkiye´nin diğer kesimlerinde yaşadıkları ve o bölgelere tamamen entegre oldukları da, hiçbir zaman gözden ırak tutulmamalıdır.

O nedenle tamamen iç içe girmiş ve biri biri ile kaynaşmış olan Türkler ile Kürtlerin ayrılması mümkün değildir. Kaldı ki, böyle bir durum kesinlikle Kürtlerin, yararına da değildir.

Bu itibarla sorunun çözümü, zirvede bir uzlaşmanın sağlanması ile her zaman mümkün olabilir, yoksa tabandaki halk arasında her hangi bir sorun söz konusu değildir.

Onun için Çözüm Süreci görüşmelerinin, terör eylemlerinden etkilenmemesi gerekir. Elbette ki Devlet, şiddet çıkaranlarla mücadele edecektir, fakat bu mücadele hiçbir zaman diyalog sürecini kesmemeli, yapılmak istenen demokratik açılımlar için engel teşkil etmemelidir.

Burada HDP, etkin rol üstlenmeli, Çözüm Sürecinin yeniden hayata geçmesi için aktif bir inisiyatif alarak, terör-şiddet ile arasına kesin bir mesafe koymak suretiyle TBMM çatısı altında çaba göstermelidir.

Görülecektir ki karşılıklı güven duygusu oluştuğu vakit, Çözüm Sürecine paralel olarak halkın arzuladığı demokratikleşme çabaları da inkişaf edecektir.

Sabırla, metanetle ve de hiçbir zaman aba altında sopa göstermeden, konuşarak soruna yaklaşılması halinde, AB normları çerçevesinde yerel yönetimlere bazı yetkilerin devri de söz konusu olabilir.

Şimdi eğri oturup doğru düşünelim, Kürtlerin büyük çoğunluğu, kendilerini Türklerden farklı görmüyor, Türklerle, tamamen iç içe girmiş ve kaynaşmışlardır.

Demokratikleşme konusundaki talepler, sadece Kürtler için değil Türkler için de gereklidir. Türkiye´nin büyük çoğunluğu, AB normlarında bir demokrasi ve insan haklarından yanadır.

Binaenaleyh zor zamanlarda bile diyalog kanalları açık tutulmalı, iletişim kesilmemeli, zira muhatap olarak konuşabilecek insanlar mutlaka vardır. Esasen Devlet adamlığı da zor işler için gereklidir.

Çünkü diyalogun yokluğu, şiddet isteyenleri daha da yüreklendirir. Gidişat ne kadar kötü olursa olsun sorunları aşmak istiyorsak bunun tek yolu var, Diyalog ve BARIŞ.

 



Anahtar Kelimeler: BARIŞ DİYALOG
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,50% 0,08
  • EURO

    34,60% -0,12
  • GRAM ALTIN

    2496,16% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22

Egazete


  • Cumartesi 20.2 ° / 7.6 ° Güneşli
  • Pazar 18.5 ° / 7.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 19.2 ° / 5.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Ağrı

20.04.2024

  • İMSAK 03:45
  • GÜNEŞ 05:16
  • ÖĞLE 12:12
  • İKİNDİ 15:56
  • AKŞAM 18:58
  • YATSI 20:23