Ağrı`daki Sivil Toplum Kuruluş dedikleri?

Alirıza Aydemir?in

Bu yazısında Sivil Toplum Kuruluşları Hakkında çalışmaları kaleme Aldı. AYDEMıR?ıN YAZISININ TAM METNı şÖYLE:

         Ağrı?da birçok konuda ve alanda önde olması gereken kamu kurumları ve STK?lar geri planda ve gölgede seyir halindeler. 
         Kimi sektörlerde fırtınalar koparken, S.T.K.ların kılı bile kıpırdamıyor.
         Kimisi tecrübesizlikten, kimisi de bilerek ve isteyerek sessiz kalıyor.
         Sivilliklerini mi kaybettiler, yoksa tabelacı olmak onlara yetiyor mu?
         Acaba hava atmak  için mi oradalar?
         Yoksa gelişmelere mi ayak uyduramıyorlar? 
         Yada uydurmak istemiyorlar. 
         Bir problem var ama ne! 
         Onu da seyir halinde olan kamu kuruluşlarına ve STK temsilcilerine soruyorum.
         Diyeceğim o ki;
         Bu Ağrı da herkes herkesi tanıyor...
         Kimse kendini anlatmaya kalkmasın...
         Hani derler ya; ?Biz kırk kişiyiz. Birbirimizi biliriz?
         ışte o hesap!
         Yaptığınız veya yapamadığınız işleri bir önünüze koyup, değerlendirin.
         Aldığınız kararlar ve bu kararlardaki yaptıklarınızı bir muhasebe edin... 
         Kendinize çeki düzen verin bence...
         Bu şehrin sivil toplum örgütleri kendi çapında bir araya gelir ve yemekli toplantı yaparlar veya kendine yakın hissetiği medya mesubunu ziyaret ederek hoş sedadan sonra o medya mensubunun sayın başkan seni bu gundemde tutmak için bugün bir şey ortaya atalım hiç olmazsa gündemde kalırsın,bu gibi durumlara rastlamak mümkün herzaman.
         Toplantı veya ziyaret bittikten sonra üç dört kare fotoğraf çektirip, bir, iki satır yazı yazdırırlar.
         Kendilerini öve öve bitiremedikleri haberlerini, haber merkezlerimize servisi yaptırırlar.
         Ertesi gün ilgili sivil toplum örgütü başkan ve yöneticileri,internet veya gazeteleri ellerine alırlar. 
         O gün internet haber sayfalarında başlıkları ayrı ama içerikleri hep aynı haberlere bakar dururlar.
         Sonra ne olur biliyor musunuz?
         ?Yine bizden bahsediyor. Yarın da bilmem neyi ziyaret edelim de, yine Ağrı?da gündem olalım" derler.
         Sanırım bizlere düşen görev bu STK üyelerinin mağduriyetlerini bağıra çağıra dile getirmek ve kamu oyu ile paylaşmak.
         Tabii bu sözde sivil toplum kuruluşlarının iplerini de pazara çıkartarak caka satmalarını önlemek.
         Hiçbir şeye yaramadıklarını bağıra çağıra konuşmak ve yazmak.
         Yöneticilerinin çevrelerinde ki bir takım yardakçıları, bu örgüt başkanı ve sözde yöneticilerini şak şaklarıyla, kendilerini adam sanmalarını sağlıyorlar. 
         Tabiki istisnalar olabilir ve onları tenzih ederek söylemek istiyorum...
         Umarım gerçeği gören üyeleri bu duygu sömürücülerine, örgütten ayrılarak gereken dersi verirler ve onları yalnızlıklarının çaresizliğine gömerler.
         Bir konuya değinmeden geçemeyeceğim.
         Bu şehirde böylesine önemli ve kudretli sivil toplum örgütleri,cemiyet başkanları ve bunların başında yüce insanlar varken; şehrimizin geri kalmışlığı kimin umurunda acaba diye sormak geliyor içimden...
         Ama bırakın bu ağır ağabey ve ziyaret ayakların da, Ağrımız için iş  yapın iş...
         Tabi yapabiliyorsanız...