Özlem AYYILDIZ Yazıyor
Toplumun kadın unsuru üzerinde ki gelişmişliği bazı kesimlerde her geçen gün kendini yenileyemeyen zihniyet karşısında hızla gerilemektedir .
Bugün sizlere eğitimci bir kadının dışarı da giydiği elbisesi ile tahrik olan bir zihniyetten bahsedeceğim .
Bugün sizlere üniversiteli bir genç kızın cadde de gezerken omzuna dokunmaya çalışan, fiziksel rahatsızlık vererek doyuma ulaşacağını sanan zihniyetten bahsedeceğim.
Bugün sizlere erkek kardeşi ile kol kola girip gezemeyen bacınızın,ablanızın, amca kızınızın, dayı kızınızın İNSANİ DEĞERLERDEN yoksun kişilerin sıra dışı davranışlarına maruz kaldıklarından bahsedeceğim.
Bugün sizlere tek başına sokakta bulunmanın ,yontulmamış beyinler tarafından yapılan (hepimizin de aşina olduğu) KARALAMADAN bahsedeceğim.
Bugün hastane koridorlarında sizler için hizmet eden bir hemşireye, okulda eğitim veren bir öğretmene, mağazada çalışan bir bacımıza sulanan-sarkıntılık yapan yobaz sürüsünden bahsedeceğim.
Bugün sizlere kişi hak ve hürriyetimize tecavüz ve tacizde bulunarak toplumda kendini kanıtlamaya,statü edinmeye çalışan hastalıklı kişilerden bahsedeceğim .
Bugün sizlere kahvehane köşelerinde sandalyelerin yol ortasına kadar taşındığı , toplum kurallarının ihlal edildiği yeni bir oturma tarzı ile art niyetli sapkın bakışların eşlerinizin , kızlarınızın,annelerimizin ve kız kardeşlerimizin üzerinde yarattığı psikolojik etkiden bahsedeceğim.
Bugün sizlere bir kadın olarak kendi memleketimizde bir ağabeyimize ,bir kuzenimize , bir arkadaşımıza yani hemcinsimiz olmayan(erkek) tanıdık bir yüz ile ayak üstü iki kelamın yapılamadığı absürt düşünceli mahluklar tarafından engel teşkil edildiğinden bahsedeceğim.
Sokağa her çıktığımız da bizleri baştan aşağı süzerek saçımızla, başımızla, eteğimizle, pantolunumzla ...kategorileştiren zihniyetin gözlü-sözlü , sesli- sessiz tacizlerine her gün maruz kalmak bu memleketin bir kızı olarak UTANÇ verici bir tablo olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kısaca bu gün sizlere bu işi bir hayat tarzı haline getirmiş, eli cepte,gözü yolda, gezip duran boş beyinlilerden bahsedeceğim .
Kendi memleketimde bir bayan olarak yıllardır üzerinde durduğum kendi kendime ``ACABA NE YAPABİLİRİM?`` diye düşündüğüm ,kimi zaman dile getiremediğim, kimi zaman yüreğimde biriktirdiklerime karşılık kelime bulamadığım , kimi zaman söylediklerimin sadece kulaklarımın duyabildiği, çoğu zamanda ``EL ALEM NE DER ?`` düşüncesi ile herkes gibi kabullenmeyi ve de yıllardır dişiliğin getirmiş olduğu toplumsal baskının altında ezikliğimi uygun görerekten susmayı tercih ettim .
Fakat görülen o ki susarak ; Toplumda ki kadınlara yönelik GERİCİ zihniyetin, her geçen gün akl-ı selim insanları da etkisi altına aldığını görüyorum ve bir çok toplumda kadın - erkek eşitsizliği asimile çalışmaları başarıyla sonuçlanmışken, kendi toplumumuzda halen bir bayan olarak sokaklar da yürürken, dişiliğimizi KORUMA- SAKLAMA mücadelesi içerisinde olmamız İNSANLIĞIN en büyük ayıbı olarak yorumlamak istiyorum.
Kadınların dişiliği üzerinde yazılanlar, çizilenler, söylenenler onlara verilen kişi hak ve hürriyetlerine bazı ecnebiler tarafından kısıtlanması ve de bunlar tarafından özgürlüklerine müdahale edilmesi bu gün yaşadığımız en büyük hayal kırıklığıdır.
Kendi memleketimde hemcinslerime yapılan muamele ile gün içerisin de aşağı yukarı şahit olduklarımın, gördüklerimin, yaşadıklarımın, yaşadıklarımızın daha da fazlasına sizlerinde tanıklık yaptığına adım gibi emin olaraktan, bu konuda duyarlı halkımın bu gibi sapkın davranış bozukluğuna sahip kişilerin, bundan sonra toplum içinde kadınlara yönelik sergileyecekleri davranışlara karşılık hak ettikleri muameleyi göstereceklerine dair umutlarımızın daim olduğunu , devam edeceğini ve toplumun önemli bir unsuru olan biz bayanlar olarak bunun için elimizden gelen her türlü mücadele de bulunacağımızı dile getirmek istiyorum . SAYGILARIMLA ...