Evet, Kurban bayramına sayılı günler kala, elçiye zeval olmaz misali, bir kez daha yazma mecburiyeti hasıl oldu corona virüs uyarısını.

Zira hiç bir koşul, kahraman halkımızı tedirgin etmiyor, hastalığın vahametini ciddiye almak gibi bir sorumluluk hissettirmiyor.

Mümkünse bayramda, herkes bir araya gelsin, sıkı sıkı sarılsın bayramlaşsın, hatta yeterli gelmiyorsa, gelmeyenler olursa, onları da çağırsın, çağırsın ki bulaşmayana da bulaşsın.

Şimdi şaşkınlık içerisinde okuduğunuzu görür gibiyim.

Daha önceki yazılarımızda, dilimize pelesenk olan sosyal mesafe uyarılarını ciddiye almamanız neticesinde, belliki yazılarımızın tam tersini anlıyor insanlarımız, belki Bektaşinin dediği gibi, aksini söylersek ciddiye alınır ve daha fazla insanımız hastalıkla mağduriyet yaşamaz.

Z. 67 yaşında bir bayan hastanın vefatı elbette hepimizi derin üzüntüye boğdu.

Ardahana sevk edilen 7 ağır hasta ise şu an yoğun bakımda yaşamla ölüm arasında ki ince çizgide direniyor.

Sebebi, sadece hastalığın tedbirlerinin kaale alınmaması.

Hepimiz bir diğerimizden, insan olarak mesulüz, önlem almamanın diğer adı kasıtlı cinayettir.

Öldürmek sadece silahla yâda benzeri bir aletle olmaz.

Ölüme sebebiyet verecek her tedbirsizlik kastidir ve vicdan sahibi her insanı, insan ise derinden üzmelidir.

Maliyeti üç kuruşluk bir maske tedbirdir.

Uzaktan merhaba etmek bir tedbirdir.

Toplu taşıma araçlarını, mecburiyet harici  kullanmamak bir tedbirdir.

Alışveriş yaparken, istila etmemek, marketlere, kıtlıktan çıkmış gibi saldırmamak bir tedbirdir.

Yapmayın, vermediğiniz canı almak, eziyetli bir tedavi sürecini başka bir insana yaşatmak, ölümüne sebebiyet vermek, hiç bir insanlıkla bağdaşmaz.N.Çelik..